"İlişki içinde doğarız, ilişki içinde yaralanırız ve yine ilişki içinde iyileşebiliriz." Harville Hendrix

Romantik ilişkiler, karmaşık duyguları, düşünceleri, dürtüleri, anları, anıları ve davranışları içerir. Sağlıklı bir ilişkinin içinde olmak, hayat yolculuğumuza neşe katan, ihtiyaçlarımızı karşılayan ve güvende hissettiren bir yol arkadaşının varlığına işaret eder. Sağlıksız ilişkiler ise genellikle acı verici, içinden çıkamadığımız ve çözüm bulamadığımız bir sarmal yaratır.
Erken dönem uyum bozucu şemalar, çocukluk ve erken gençlik yıllarında şekillenen, başkaları ve kendimizle ilgili düşünce, duygu, anı ve bedensel duyumları kapsayan, yaygın ve ciddi ölçüde işlev bozukluğuna yol açan örüntülerdir (Young vd., 2003). Erken yaşam deneyimlerimiz, şemalarımızın oluşmasına katkı sağlarken, bu şemalar yaşamımızın devamında partner seçimimizde de önemli bir rol oynayabilir (Martin ve Young, 2010). Bu durum, şema kimyası olarak adlandırılmaktadır.
Şemalar, yaşam boyu kendini tekrarlama eğilimindedir. Bu nedenle, kendilerini tetikleyecek şemalara sahip partnerleri seçebiliriz (Young vd., 2003). Şema kimyası, şemalarımıza uyan ya da şemalarımızı paylaşan kişilere çekilme kalıbıdır. Bu kişiler bize anlamlı gelir, dünya algımıza uyar ve tanıdık hissettirir, dolayısıyla onlara kolaylıkla çekiliriz (Azizlerli vd., 2016). Örneğin, kendini kusurlu ve sorunlu hisseden bir kişi, suçlayıcı, kusur bulan ve beklentileri yüksek olan partnerleri seçebilir ve her seferinde kendini kusurlu hissedebilir. Tersi bir durum ise, koşulsuz kabul gösteren, eleştirmeden sevgi sunan bir partnerin varlığı, yabancı ve garip hissettirebilir. Bu koşullarda, kişi ilişki içinde yine yara alır ve aksi bir ilişki kuramadığı sürece, iyileşme zorlaşır.
Terapi sürecinde, ilk aşamalarda, şemalarımızın farkına varmamız sağlanır. Hangi yaşantılardan bu kalıpları geliştirdiğimizi ve şemaların, bugünkü hayatımızda nasıl etkiler yarattığını fark ederiz. Terapi sürecinde öz farkındalık geliştirilir. İlerleyen aşamalarda ise, bu şemalara meydan okunur ve bilişsel, deneyimsel ve davranışsal teknikler kullanılarak şemaların gücü kırılır. Böylece yerlerine, daha sağlıklı, esnek ve uyumlu düşünce ve davranış biçimleri gelir.