Gaslighting teriminin adı, Angel Street isimli 1938 yapımı bir oyundan Alfred Hitchock tarafından uyarlanmış Gas Light (Gaz Lambası) filminden gelir. Oyundaki erkek karakter eşini deli olduğuna ikna etmeye çalışır ve gaz lambasını söndürdüğünde, eşi bunun gerçek değil uydurma olduğunun farkına varır.
Gaslighting sadece özel hayatta değil iş yerinde de olabilir. İşyerinde gaslighting, bir kişi veya grubun kasıtlı olarak hedef alınan bireyin kendi hafızasını, algısını, akıl sağlığını veya gerçekliğin kendisini sorgulamasına neden olduğu bir psikolojik manipülasyon şeklidir. İş yerinde özellikle uygulayıcının yalan söylemesi ve hedef kişiyi başarısız gösterme çabaları ile kişi üzerinde güç ve kontrol kazanılmaya çalışılır. Kontrolü elinde tutmak için hedefinin güvenini ve yetkinliğini zayıflatmaya çalışır ve onu kafası karışık, belirsiz hissettirerek nihayetinde gücünü elinden alır.
Profesyonel ortamlarda sıklıkla gas lighting uygulayanlar, konumunu kötüye kullanan toksik yöneticilerdir; işyerindeki güç dinamiklerini pekiştirmeye çalışırlar. Örneğin, aksi yönde açık kayıtlar veya tanıklar olmasına rağmen, bir çalışana terfi veya zam sözü vermeyi sürekli olarak reddeder. Bu durum çalışanın kendi hafızasından ve hatta işteki yeteneklerinden şüphe etmesine neden olabilir. Ya da böyle bir yönetici konuşmaları her seferinde çalışanının yetersiz veya hatalı olduğu durumlara yönlendirip, eksik ve zayıf hissetmesine neden olabilir. İş yerinde mağduru dedikodulara konu ederek itibarı zedelenmesine ve diğer çalışanlar tarafından da kasten dışlanmasınına sebebiyet verebilir.
Ayrıca bir çalışan üst yönetime veya yetkili makamlara iş yerinde bir usulsüzlük, mobbing-zorbalık veya cinsel taciz rapor ettiğinde, sanki aşırı reaksiyon veriyor, abartıyor, yanlış anlıyor veya yanlış hatırlıyor hatta kendi çıkarı için yalan söylüyormuş gibi tepki verilir. Gaslighting'in bu özel tipine "ifşada gaslighting" denilir.
Bir başka yürek parçalayıcı yaygın deneyim de bir çalışanın işyerinde taciz veya ayrımcılıkla ilgili endişelerini dile getirmesi ancak endişelerinin “aşırı hassas” veya “hayali” olduğu gerekçesiyle reddedilmesidir. Bu durum, çalışanların deneyimlerinin geçerli olup olmadığını sorgulamalarına ve gelecekte seslerini yükseltmekten çekinmelerine neden olabilir.
Frontiers In Psychology'de yayınlanan 2023 tarihli bir çalışma, bu tür işyeri gaslighting'inin, çalışanların ruh sağlığını ve iş memnuniyetini zorlayan iki tür psikolojik olarak taciz edici davranış içerdiğini ortaya koymuştur: "önemsizleştirme" ve "ızdırap".
Endişeleriniz Her Zaman Önemsizleştirilir
Önemsizleştirme olayların aşırı basitleştirilmesi ile durumun ciddiyetine karşı şüpheci bir tutum sergilenmesi ve sanki çok sıradan bir olaymışçasına sıradan bir yaklaşım izlenmesidir. Önemsizleştirme, astların bakış açılarının, korkularının ve gerçeklerinin amir tarafından baltalanması anlamına gelir.
Önemsizleştirme örnekleri:
suçu size yüklemek için konuları değiştirmesi
endişelerinizi küçümsemesi
uygulayıcının eylemleriyle uyuşmayan sözler vermesi
söylediğiniz şeyleri çarpıtması ya da kasıtlı olarak yanlış yansıtması
hakkınızda aşağılayıcı yorumlar yapması
kırılacak bir şeyiniz yokmuş gibi davranması
gibi davranışlardır.
Önemsizleştirme mağdurları kendi algılarından ve duygularından şüphe etmeye başlayabilirler. Gerçekten aşırı tepki gösterip göstermediklerini veya çok hassas olup olmadıklarını sorgulamaya başlayabilirler. Ayrıca, sürekli olarak endişelerinin önemsiz olduğunun söylenmesi zaman içinde özgüvenlerini zedeleyebilir. İşyerindeki yaşantıları ile ilgili algılamaları sürekli olarak geçersiz kılındığı için kendilerini anlaşılmamış, izole edilmiş hissedebilirler.
Kendiniz Hakkında Korkunç Hissetmeye Başlarsınız
İşyeri bir ısdırap haline gelir. Mağdur kendi kendine özeleştiri yapar hale gelir. Uygulayıcı mağduru adım adım sizi kendine bağımlı hale getirir ve mağdur kendi kararlarını veremez olur. Bir çok tatlı bir düşmanca davrandığı zamanlar birbirini izler. Mağdura işyerinde bir aile gibi olduklarını, üstlerin hem sevip hem kızabileceğini öğütleyebilir, mağdur bir yandan kızgınlığı ile ilgili garip bir suçluluk bile hissedebilir. Sonunda iniş çıkışlar ve belirsizlikten dolayı duygusal olarak tükenmiş hissetmesine neden olur.
Mağdur yeteneklerinden, iş yerindeki değerinden ve yargılarından şüphe eder ve yaygın bir yetersizlik duygusu hisseder. Endişeli ve bunalmış hissedebilir. Uygulayıcının manipülatif taktikleri ve eylemleri için hesap verebilir görünmemesi ile çaresiz hissedebilir.
Gaslighting, mağdurun ruh sağlığı ve refahı üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir; kendinden şüphe duymasına, kaygı duymasına ve hatta depresyona girmesine neden olabilir.