top of page

Meme Kanseri Ameliyat Süreci

  • Yazarın fotoğrafı: Klinik Psikolog Ecem Sercan
    Klinik Psikolog Ecem Sercan
  • 31 Eki
  • 3 dakikada okunur

Meme kanseri, sadece bedeni değil, aynı zamanda zihni ve ruhu da derinden etkileyen bir hastalıktır. Tedavi süreci; tanı anından ameliyatlara, kemoterapi ve radyoterapiye kadar birçok aşama ve bunlara eşlik eden ruhsal desteği içerir. Meme kanseri ameliyatları farklı tekniklerle uygulanabilmektedir: meme koruyucu cerrahiden mastektomiye, onkoplastik cerrahiden protez ile rekonstrüksiyona (uzuv kaybını yerine koymak için) kadar birçok yöntem vardır.


Tıbbi açıdan meme kanseri ameliyatı, kanserli meme dokusunun çıkarılması amacıyla yapılan operasyonları ifade eder. Ameliyatın türü; kanserin evresine, tümörün büyüklüğüne ve hastanın genel durumuna göre değişir.


Her bir cerrahi yöntemin tıbbi detayları farklı olsa da, hastanın zihinsel ve duygusal dünyasında benzer kaygılar, korkular ve umutlar yankılanır.

meme kanseri ve psikolojisi

Meme Kanseri Tanısı ve İlk Tepkiler

Meme kanseri tanısı almak, çoğu kişi için hayatın aniden altüst olması gibidir. Şok, inkâr, korku ve kaygı bu dönemde çok sık yaşanır. Kadınlar için memenin kaybı, sadece fiziksel değil, aynı zamanda kimlik, kadınlık, annelik ve özgüven ile ilgili duyguları da derinden sarsabilir.


Psikolojik olarak bu evrede:

  • Duygularınızı bastırmadan ifade etmek,

  • Güvendiğiniz kişilerle konuşmak,

  • Profesyonel psikolojik destek almak, süreci daha sağlıklı atlatmanıza yardımcı olabilir.


Ameliyat Kararı ve Belirsizlikle Baş Etmek

Meme kanseri ameliyatı, türüne göre farklı süreler, riskler ve iyileşme süreçleri içerir. Hangi ameliyatın yapılacağına dair karar, doktorunuzla birlikte multidisipliner bir ekip tarafından alınır. Ancak bu karar aşamasında hastalar sıklıkla yoğun kaygı yaşar.


Ameliyat kararı almak, yalnızca “bedensel bir işlem” değil, aynı zamanda “benlik algısı”nı etkileyen bir dönüm noktasıdır.

  • Meme, kadınlık, annelik ve cinsellikle ilişkilendirilen bir organ olduğu için (?). Bedeninde değişiklikler olabilir, ama özün aynı: Sen hâlâ sensin. Kadınlık = göğüs demek değildir. alınma ihtimali yoğun kaygı ve üzüntüye yol açabilir.

  • Bazı kadınlar için bu karar, özgüven kaybı veya beden algısında olumsuz değişiklik anlamına gelebilir.

  • Bazıları için ise “hayatta kalma” güdüsü, ameliyatı kabullenmeyi kolaylaştırabilir.


Psikolojik destek bu aşamada çok kıymetlidir. Hastanın sorularını rahatça sorabilmesi, korkularını paylaşabilmesi ve duygularını bastırmadan ifade edebilmesi, sürece uyumu kolaylaştırabilir.

Belirsizlikle baş etmek için:

  • Doktorunuza sorular sormaktan çekinmeyin.

  • Tıbbi bilgiyi güvenilir kaynaklardan öğrenin.

  • Endişelerinizi “kontrol edebildikleriniz” ve “kontrol edemedikleriniz” şeklinde ayırarak zihninizi rahatlatmayı deneyebilirsiniz (kontrol edemedikleriniz daha çok canınızı sıkarsa bu da farklı bir yazının konusu)


Ameliyat Sonrası Ruhsal Tepkiler

Ameliyat sonrasında iyileşme süreci fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da zaman alır. Bazı hastalar, “hayatta kaldım” duygusu ile minnet hissederken; bazıları beden algısında değişiklik, kaygı, depresyon veya sosyal geri çekilme yaşayabilir.


Özellikle mastektomi sonrası “beden imajı” ve “kadınlık algısı” ciddi şekilde etkilenebilir. Protez veya onkoplastik cerrahi estetik açıdan çözüm sunsa da, ruhsal uyum için zamana ve desteğe ihtiyaç vardır.


Ameliyat sonrası iyileşme, yalnızca fiziksel dikişlerin kapanması değildir. Ruhsal olarak da yeniden inşa süreci başlar.

  • Beden imajında değişim Özellikle mastektomi sonrası, bazı kadınlar kendilerini eksik veya farklı hissedebilir.

  • Kaygı ve depresyon riski Gelecek kaygısı, tekrarlama korkusu, tedavinin zorlu yan etkileri depresif duyguları tetikleyebilir.

  • Sosyal ilişkilerde değişim Kadınların bir kısmı sosyal çevrelerinden uzaklaşmayı seçerken, bazıları için bu dönem yakınlarıyla bağlarını güçlendirme fırsatı olabilir.


Psikolojik Dayanıklılığı Güçlendirmek

Meme kanseri tedavisinde psikolojik sağlamlık, tedaviye uyum ve yaşam kalitesi açısından çok önemlidir. Bunun için:

  • Destek grupları Benzer deneyimler yaşayan kadınlarla paylaşım, yalnız olmadığınızı hissettirmede destek sunabilir.

  • Mindfulness ve nefes egzersizleri Kaygıyı azaltır, uyku kalitesini artırır.

  • Yaratıcı ifade yolları (resim, yazı, müzik vb.) Duygularınızı güvenli bir şekilde dışa vurmanıza yardımcı olur.

  • Aile ve arkadaş desteği Sosyal destek, ruhsal dayanıklılığı artırır. Aile ve arkadaşların empatiyle yaklaşması, iyileşme sürecinde çok değerlidir.


Meme kanseri ameliyatı sonrası, ruhsal iyileşmeyi desteklemenin yolları vardır. Psikoterapi ve danışmanlık: Beden imajı, kaygı, depresyon ve travma sonrası stres için etkili bir destektir.

Meme kanseri ameliyatı, kanseri kontrol altına almak için bir zorunluluktur; ancak tedavi yalnızca cerrahi ile bitmez. Ruhsal olarak da bu sürece uyum sağlamak gerekir. Psikolojik destek, kişinin bedenini yeniden kabullenmesini, hayata umutla bakmasını ve tedavi sürecinde daha güçlü kalmasını sağlar.


Unutmayın, meme kanseriyle mücadele sadece bir sağlık savaşı değil; aynı zamanda bir dayanıklılık, umut ve yeniden doğuş yolculuğudur.


Yakınlara Düşen Rol

Meme kanseri sadece hastayı değil, yakınlarını da etkileyen bir süreç. Aile bireyleri ve dostlar, tedavi boyunca hastanın yanında olduklarını hissettirmeli; baskı kurmadan, yargılamadan, empati ile destek verebilmeli...


Meme kanseri ameliyatı, kanseri tedavi etmenin en önemli yollarından biridir. Ancak iyileşme sadece bedensel değil, aynı zamanda ruhsal bir yolculuktur. Bu süreçte profesyonel psikolojik destek almak, duyguları paylaşmak ve sosyal destekten faydalanmak, tedavi sürecini daha dayanılır kılar.

Bu site hizmetlerimiz hakkında bilgi vermek  ve  toplumu bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır; sağlık hizmeti vermemektedir. Hastalıklarla ilgili, teşhis ve tedavi amaçlı kullanılamaz. Tanı ve tedavilerin mutlaka bir hekim tarafından yapılması gerekmektedir. Site içeriğinin bir şekilde tanı ve tedavi amacıyla kullanımından doğacak sorumluluk ziyaretçiye aittir. 

Sitede yer alan yazıların her türlü yayın hakkı Ayça Can Uz' a aittir. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre yazılı izin alınmadan söz konusu yazıların herhangi bir bölümü veya tamamı iktibas edilemez veya herhangi bir usul ile çoğaltılamaz.

 

GİZLİLİK POLİTİKAMIZ

bottom of page