top of page

Dürtü Kontrol Bozuklukları Hakkında Her Şey

Kompulsif Satın Alma (Alışveriş Bağımlılığı)
Kompulsif Egzersiz Bağımlılığı

Kleptomani (Patolojik Çalma Hastalığı)

Pek yakında...

Kompulsif Egzersiz Bağımlılığı

Pek yakında...

Kompulsif Satın Alma (Alışveriş Bağımlılığı)

Pek yakında...

Kompulsif Seks Bağımlılığı

Pek yakında...

Piromani (Patolojik Yangın Çıkarma)​

Pek yakında...

Psikojenik Cilt Yolma

Pek yakında...

İnternet Bağımlılığı

Pek yakında...

​Kendine Zarar Verme (Self Mutilasyon)

Araştırmalar,  yetişkinlerin yaklaşık %5'inde kendine zarar verme davranışının görüldüğünü göstermektedir. Ergenler arasında oranlar daha yüksektir ve gençlerin yaklaşık %17'sinin bir şekilde kendini yaraladığını bildirilmektedir. Araştırmalar, üniversite öğrencileri arasında kendini yaralama riskinin daha da yüksek olduğunu ve oranların %17-35 arasında değiştiğini göstermektedir. 

Hem erkekler hem de kadınlar kendilerine zarar verse de, bu oran kadınlarda daha yüksek görünmektedir; ayrıca daha erken yaşta başlama eğilimindedir. Ancak bazı uzmanlar, kızgınken duvarları yumruklamak gibi erkek çocuklarının daha sık yaptığı kendine zarar verme davranışlarının büyük anketlerde kendine zarar verme olarak bildirilmeyebileceğini iddia etmektedir.

Kendine zarar genellikle rahatsız edici düşünceler ve duyguların birikimini hafifletme isteği ile başlar. Kendine zarar verme davranışı kişinin hissettiği duygusal acı, üzüntü, stres veya kızgınlık gibi taşıması zor duygulara geçici bir rahatlama sağlayabilir. Ancak bu duyguların yarattığı gerilim ve bedensel gerginliği sadece kısa bir süre sakinleştirebildiğini ve ancak üstünü örttüğünü, altında yatan nedenler hala devam ettiği sürece o duyguların da tekrarlayacağını bilmek gerek. Kısa bir süre sonra, suçluluk ve utanma duyguları ortaya çıkabilir ve bu da döngüyü devam ettirebilir.

Neden?

Herkesi endişelendiren ve düşündüren farklı şeyler vardır. Bazı insanlar bu zorluklarla arkadaşları ve aileleriyle konuşarak başa çıkabilirken, diğerleri bu zorlukları dışa vuramayabilir. Duygularımızı ifade etmez ve bizi rahatsız eden düşünceleri konuşmazsak, baskı artarak dayanılmaz hale gelebilir. Vücudunuzun içine dile dökülmeyen duyguları sıkıştırmaya çalıştığınızı hayal edin, her gün bir yenisini sıkıştırarak bastırmaya görünmez kılmaya (hem başkalarına hem de belki kendinize) çalışıyorsunuz. Sonunda ya artan basınçla tüm duygular kontrolsüzce patlar (öfke patlamaları, durmayan ağlamalar gibi) ya bedeninizin zayıf bir noktası varsa sızar (uykusuzluk, iştah değişiklikleri, gaz veya barsak problemleri gibi bedensel belirtiler yaşanabilir) ya da sızmaması veya patlamaması için sızacağı bir kanal açılır (kendine zarar verme davranışı). Ancak siz bastırdığınız sürece bu üçlü karışık bir biçimde tekrarlamaya devam eder. Bazen kişiler duygularını o kadar bastırırlar ki, bu ilişkiyi bile getiremez olabilirler ve sadece verdiği anlık rahatlamanın farkında olurlar.

Acı hissinin kendine zarar verme davranışındaki nörobiyolojik yeri

Kendine zarar vermenin bir başa çıkma mekanizması olabilmesinin bir nedeni de vücudunuzun acıyı nasıl işlediği ve acıya nasıl tepki verdiğidir.

Vücudunuz kendisine zarar verebilecek bir şeyle karşılaştığında, etkilenen bölgelerdeki sinir uçları beyninize acil durum sinyalleri gönderir. Beyninizin bu sinyallere yanıt olarak yaptığı şeylerden biri beta-endorfin salgılamaktır. Bu kimyasallar, kısa bir süre için kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayan bir domino etkisini tetikler. Ancak bu etki çok uzun sürmez. Bu nedenle, kendine zarar veren kişiler daha iyi hissetmek için bunu daha sık kullanabilir.

Ayrıca son  kanıtlar, kendine zarar verenlerin daha yüksek bir acı eşiğine sahip olduğunu göstermektedir. 

Kendine zarar verme davranışının altında:

-Taşımakta zorlananılan şiddetli duyguları sağlıklı şeklide yönetemediği için azaltma veya rahatlamaya çalışma

-Fiziksel acı yoluyla acı veren duygulardan zihinsel olarak uzaklaşmaya çalışma

-Duyguları veya kontrol edemediği yaşam olayları üzerinde kontrol duygusunu hissedebilmek için bedenini kontrol etme arzusu

-Duygusal olarak boş ve donuk hissedildiği zamanlarda herhangi birşeyi hissedebilme. ümidi ile fiziksel acı bile olsa birşey hissetmeye çalışma arzusu, yaşadığını hissetme ve hayatta kalma güdüsü

-İfade edilemeyen içsel duyguları bedende dışsal bir şekilde ifade etmeye çalışma

-Görülmeyen stres veya depresyon duygularını dış dünyaya iletmeye çalışma, dile gelmeyen yardım arayışı

-Acıya dayanarak kendine ve başkalarına güçlü olduğunu göstermeye çalışma

-Kendini cezalandırma güdüsü

yatabilir.

İfade edilemeyen duygu ve düşünceler genellikle:

-Değersizlik

-Yalnızlık

-Panik

-Öfke

-Suçluluk

-Reddedilme

-Kendinden nefret etme

-Zorbalığa uğramak

-Cinsel kimlikle ilgili kabul edilmeme

 Birinin kendine zarar veriyor olabileceğini düşündürebilecek bazı işaretler:

- Günlük hayattan izolasyon.

- Başkalarıyla ilişkilerde zorluklar.

- Düşük ruh hali, gözyaşları veya motivasyon eksikliği gibi depresyon belirtileri.

- Ruhsal durumda değişiklikler.

- Yeme/içme ve uyku alışkanlıklarında değişiklikler.

- Daha agresif olma gibi ruh hali değişiklikleri.

- Kendine zarar verme veya intihar hakkında konuşma.

- Uyuşturucu veya alkol kullanma.

- Çaresizlik, umutsuzluk, değersizlik, başarısızlık veya yetersizlik  hissetme ifadeleri.

- Öz saygı eksikliği.

- Açıklanamayan genellikle desen şeklinde kesikler, morluklar veya izler.

- Sık sık kazara yaralanma raporları.

- Sıcak havalarda bile bedenini gizleme eğilimi, uzun kollu veya uzun pantolon giyme.

- Alışılmıştan daha sessiz olma hali.

- Hızlı değişen, dürtüsel, yoğun ve beklenmedik davranışlar ve duygular.

Aşağıdakiler de dahil olmak üzere bazı faktörler kendini yaralama riskini artırabilir:

-Kendine zarar veren arkadaşlara sahip olmak

-Travmatik yaşam olayları (Geçmişte yaşanan ihmal, cinsel, fiziksel veya duygusal istismar ya da diğer travmatik olaylar)

-İstikrarsız bir aile ortamı

-Sosyal izolasyon veya zorbalığa uğramak

-Okulda, işte ya ya da özel ilişki/evlilikte problemler

-Yaş (Olasılıkla 12 ila 14 yaşları arasında başlar. Ancak daha erken de başlayabilir. Yetişkinlerde kendine zarar verme davranışı özellikle de üniversitede okuyan genç erişkinlerde yaygındır.

-Kişisel veya cinsel kimliğin sorgulanması

-Ruhsal hastalıkların varlığı (Borderline Kişilik Bozukluğu, Depresyon, Dissosiatif Bozukluklar, OKB, Anksiyete Bozuklukları, Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Yeme bozuklukları özellikle de Anoreksiya Nervoza.gibi belirli ruh sağlığı durumlarıyla bağlantılıdır. Nöroçeşitlilik örnekleri olan Otizm ve DEHB gibi hastalıklarda da görülebilir.)

-Alkol ve Psikoaktif madde kullanımı

-Sevdiğini birinin yakın zamanda ölmüş olması

-Kendine çok eleştirel bir tutumda olmak ve etkin problem çözümünde zorlanmak

kendini yaralama riskini artırır. 

Kendine zarar verdiğinden  şüphelendiğiniz kişiye zarar verme hakkında soru sormak, eğer bu davranışta bulunmuyor ise kafasına zarar vermekle ilgili fikirler sokar mı?

Ebeveynler genellikle bu konuda endişelenir. Ancak ortaokul ve lise çağındaki çocukların sosyal medya, akranları ve diğer kişilerle etkileşimleri sayesinde kendine zarar vermenin ne anlama geldiğini çok iyi bildiklerini varsayabilirsiniz. Çocuklara bunu sormak onlara bunu yapma fikrini vermeyecektir, elimizdeki tüm veriler durumun böyle olmadığını göstermektedir.

Kendine zarar verme düşüncesi geldiğinde, dikkat dağıtma veya soğurma teknikleri duyguları kontrol etmeye ve zarar verme dürtüsünü aşmanıza yardımcı olabilir:

   - Sizi rahatsız eden düşünceleri ve duyguları yazın; sayfayı buruşturun, parçalayın ve bu düşünceden kurtulmak için çöpe atın.

   - Oyun hamuru alın, sıkarak gerginliği azaltın.

   - Bir yastık veya mindere vurarak öfkenizi ve hayal kırıklığınızı dışa vurun.

   - Bir yastık veya mindere doğru bir çığlık atın.

   - Bir dakika ayırın ve nefes alın veya meditasyon yapın.

   - Tetikleyicilerden uzaklaşmak için yürüyüşe çıkın. Kamusal bir yerde olmak, kendinize zarar verme dürtüsünü azaltmak için zaman ve alan sağlar.

   - Bir arkadaşı veya aile üyesini arayın ve onlarla konuşun. Bu, kendine zarar vermeyle ilgili olmak zorunda değil.

   - Sevdiğiniz müziği dinleyin veya keyif aldığınız bir film izleyin.

   - Sizi tetikleyen şeyler hakkında biriyle konuşun veya bir profesyonelden yardım isteyin.

   - Alkol ve keyif verici ilaçlardan kaçının. Bunlar iyi kararlar verme yeteneğinizi etkiler ve sizi kendinize zarar verme riskine sokabilir.

   - Kendine zarar vermeyi destekleyen  web sitelerinden kaçının. Bunun yerine, iyileşme çabalarınızı destekleyen siteleri araştırın.

Kendine zarar verme davranışının yarardan ziyade zarar getirici sonuçları şu şekildedir:

-Artan utanç ve suçluluk duyguları ile  özsaygınızı düşürür

-Yaralardan ya da temiz olmayan aletlerden ötürü enfeksiyon.

-Kalıcı yara izleri veya vücutta başka kalıcı hasarlar.

-Uygun şekilde tedavi edilmediğinde altta yatan sorunların ve koşulların kötüleşmesi.

-Ölüm amaçlanmasa da öngöremeden ölümle sonuçlanabilecek ciddi yaralanmalar.

Kendine zarar verme davranışında intihar riski

Kendini yaralama genellikle bir intihar girişimi değildir, ancak kendini yaralamayı tetikleyen duygusal sorunlar nedeniyle intihar riskini artırabilir. Sıkıntılı zamanlarda vücuda zarar verme örüntüsü de intiharı daha olası hale getirebilir. İntihar veya intihar düşünceleri ile daha önce kendine zarar verme davranışının ilişkili olduğuna dair kanıtlar vardır.

Altta yatan nedenin daha az zararlı ve riskli bir şekilde ele alınmasına yardımcı olmak için doğru desteği veya tedaviyi bulmak önemlidir.

Birinin kendine zarar verme konusunda konuşmak istemesi durumunda, onlarla nasıl konuşacağınıza dair bazı ipuçları

   - Onlarla konuşmak için yeterince zaman ayırın ve kesintiye uğramayacağınız bir ortamda konuşun. Belirli bir anda zamanınız yoksa, daha sonra dinleyebileceğiniz net bir zaman belirleyin.

   - Mümkünse, bilgisayarlar ve telefonlar gibi dikkat dağıtıcıları kaldırın. Bu tutumunuz, tam dikkatinizi verdiğinizi, onları dinlemek ve destek olmak için yanlarında olduğunuzu göstermeye olanak tanır.

   - Kendine zarar vermenin zor olabileceğini kabul edin ancak belirli yaralanmalar veya davranışlar hakkında ayrıntılar istemeyin veya teşvik etmeyin. Bunun yerine, nasıl hissettikleri ve ne yaşadıkları hakkında konuşun.

   - Şaşkınlık veya iğrenme tepkisi vermemeye çalışın. Bu, birinin neden kendine zarar vereceğini anlamak zor olabilir ancak olumsuz tepkiler karşı tarafı incitebilir, suçluluk ve kızgınlık duygularını tetikleyebilir ve onları konuşmaktan alıkoyabilir.

   - Sınırlarınızı bilin. Kendine zarar veren kişi, konuyu sır olarak saklamanızı ve başka kimseye söylememenizi isteyebilir. Ancak, hemen tehlikede olduklarını veya tıbbi müdahaleye ihtiyaçları olduğunu düşünüyorsanız, güvende olduklarından emin olmak için harekete geçmeniz gerekir.

   - Onlara sizin yanlarında olduklarını ve onlara yardım edecek birçok destek kaynağının olduğunu güvence altına alın. Belki ne yaşadıklarını veya neden yaptıklarını anlamıyor olabilirsiniz ama yine de onların yanında olduğunuzu hatırlatın.

   - Kesinlikle tehditlerde bulunmayın; örneğin 'dur ya da...'. Bu tür tehditler genellikle işe yaramaz ve davranışlara itebilir. Ayrıca, bu sizinle konuşmayı bırakmalarına neden olabilir ve konuyu bir daha tartışma şansınız olmayabilir.

- Destekleyici sosyal ağları teşvik edin. Yalnızlık ve kopukluk hissi, kendine zarar vermenin bir parçası olabilir. Kişinin kendine zarar vermeyen insanlarla sağlıklı bağlantılar kurmasına yardımcı olmak, ilişki ve iletişim becerilerini geliştirebilir.

- Sıkıntılı hissettiğinde kendi kullandığınız stratejilerisizden duyması  fayda sağlayabilir. Siz de sağlıklı başa çıkma stratejileri kullanarak bir rol model olabilirsiniz.

 - Profesyonel destek aramalarında yardımcı olun ve bunu nasıl yapacakları konusunda bilgi verin. Belki onlarla birlikte doktora gitmeyi teklif edebilirsiniz veya güvendikleri bir yetişkin veya aile üyesiyle konuşmalarına yardımcı olabilirsiniz. Kontrolü ele almayın ve onların karar vermelerine izin verin.

  - Tedavi planını destekleyin. Psikiyatristinin önerdiği reçeteli ilaçları almaya teşvik edin. Terapi randevularına uymanın ve öğrenilen becerileri uygulamanın önemini vurgulayın.

- Olumlu olun ve onlara durumun daha iyi olacağını ve iyileşmenin mümkün olduğunu söyleyin!

Kendine zarar verme davranışını önlemeye çalışmalıyız;

Kendini yaralama riskini azaltmak, hem bireyleri hem de toplulukları içeren stratejileri içerir. Ebeveynler, aile üyeleri, öğretmenler, okul hemşireleri, koçlar veya arkadaşların her birinin rolü olabilir. Her hangi bir soruna müdahale edebilmenin ilk şartı sorunun farkına varabilmektir. Farkındalığı önlemekte rolü olabilecek tüm bireyler için artırın. Kendine zarar vermenin uyarı işaretleri ve bundan şüphelendiğinizde ne yapmanız gerektiği hakkında bilgi edinin. Bu sayfayı sevdiklerinizle paylaşıp bilginin yayılmasına yardımcı olabilirsiniz.

Kendine zarar veren arkadaşlarınızı yardım almaya teşvik edin. Akranlar arkadaşlarına sadık olma eğilimindedir. Çocukları, gençleri ve genç yetişkinleri gizlilikten kaçınmaya ve bir arkadaşları veya aile üyeleri hakkında endişeleri varsa yardım istemeye teşvik edin.

Medyanın da etkisi vardır. Haberler, müzik, sosyal medya ve kendini yaralamaya yer veren diğer görünürlüğü yüksek mecralar, zihinsel veya duygusal sorunları olan çocukları ve genç yetişkinleri denemeye itebilir. Araştırmalar, kendine zarar verme sitelerini ziyaret eden gençlerin, bu tür siteleri ziyaret etmeyen gençlere kıyasla kendilerine zarar vermeyi düşünme olasılıklarının 11 kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Siteler ve genel olarak ruh sağlığı hakkında yargılayıcı olmayan bir konuşma başlatmak, gençlerinin kendine zarar verme davranışında bulunup bulunmadığını belirlemelerine yardımcı olabilir.

Risk altındaki bir kişiye stresi nasıl daha iyi yöneteceği ve hayatın sorunlarıyla nasıl başa çıkacağı öğretilebilir. Kişi, sıkıntılı dönemlerinde kullanabileceği sağlıklı başa çıkma becerilerini öğrenebilir.

Tanı

Nadiren kendine zarar veren kişiler yardım isteyebilse de, genellikle aile veya arkadaşlar kendine zarar vermeyi fark eder. Ya da rutin bir tıbbi muayene veya müdahale yapan bir sağlık çalışanı tarafından yara izleri veya yeni yaralanmalar gibi belirtiler fark edilebilir.

Kendini yaralama tanısı için özel bir test yoktur. Tanı fiziksel ve psikolojik değerlendirmeye dayanır. Değerlendirme için kendini yaralama tedavisinde deneyimli bir psikiyatriste başvurulması gerekir. Psikiyatrist kişinin yaşamı, düşünceleri, duyguları ve davranışlarını da içeren bir psikiyatrik muayene yapar.. Kendini yaralama davranışının altında sıklıkla tedavi gerektirebilecek başka psikiyatrik hastalıklar da olabileceğinden ilk başvurunun eşlik eden hastalıkların da farkına varabilecek ve tanısını koyacak bir psikiyatri hekimi olması önemlidir. 

İntihara Yönelik Olmayan Kendine Zarar Verme Tanısı için Kriterleri:

-Son bir yıl içinde beş veya daha fazla gün boyunca fiziksel zarar beklentisiyle, ancak intihar niyeti olmaksızın, vücut yüzeyine kasıtlı olarak kendi kendine zarar verme.

-Kişi aşağıdaki nedenlerden en az biriyle kendini yaralar:

Olumsuz düşünce veya duygulardan kurtulmak için;

Kişiler arası bir zorluğu çözmek için; veya

Olumlu duygular ortaya çıkarmak.

-Davranıştan önce kişi aşağıdakilerden birini yaşar:

Kişilerarası zorluk veya olumsuz duygu ve düşünceler (depresyon ve/veya anksiyete dahil);

Kendini yaralama ile ilgili karşı konulması zor olan meşguliyet; veya

Sık sık kendini yaralama dürtüsü

-Davranış toplum tarafından kabul görmez (vücut piercingi, dövme yaptırma, kabuk toplama ve tırnak yeme tanı için uygun değildir).

-Kişi davranışından dolayı önemli ölçüde sıkıntı duymaktadır.

-Davranış başka bir zihinsel, gelişimsel veya diğer tıbbi durumla açıklanamaz.

Tedavi

İlk adım, yardım alınabilmesi için birisine kendine zarar verme davranışından bahsetmektir. Tedavi, spesifik sorunlar ve depresyon gibi eşlik eden diğer psikiyatrik hastalıkların varlığına dayanmaktadır. Kendini yaralama davranışını özel olarak tedavi edecek bir ilaç yoktur. Tek başına zarar verme davranışı için önerilen psikoterapidir, ilaç tedavisi öncelikli değildir.  

Bununla birlikte, sıklıkla altta yatan başka psikiyatrik hastalıklar da olduğundan, kendine zarar verme davranışının etkin tedavi edilebilmesi için, bu davranışı besleyebilecek depresyon veya anoreksiya nervoza gibi diğer hastalıkların tedavisi elzemdir, gerektiğinde ilaç kullanımı önemlidir. Eşlik eden bi psikiyatrik hastalık ya da bozukluk tanısı konulduysa, psikiyatristiniz antidepresanlar veya kendine zarar verme ile bağlantılı olan altta yatan durumu tedavi etmek için başka psikiyatrik ilaçlar önerebilir. Bu durumlara yönelik tedavi, kendinize zarar verme dürtüsünü azaltmaya yardımcı olabilir.

İlk psikiyatrik muayenenizde şu soruları sormak isteyebilirsiniz:

-Hangi tedaviler mevcut? Benim için hangisini önerirsiniz?

-Bu tedavinin ne gibi yan etkileri olabilir?

-Önerdiğiniz yaklaşım için diğer seçenekler nelerdir?

-Yardımcı olabilecek ilaçlar var mı? Reçete ettiğiniz ilacın jenerik bir versiyonu var mı?

-Terapi seansları arasında kendime zarar verme dürtüsü hissedersem ne yapmalıyım?

-Kendime yardım etmek için başka ne yapabilirim?

-Ben ya da çevremdekiler işlerin kötüye gittiğini nasıl fark edebiliriz?

-Durumum ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi edinmeme yardımcı olacak kaynaklar önerebilir misiniz?

Randevunuz sırasında başka sorular sormaktan çekinmeyin.

Altta yatan hastalıktan bağımsız olarak kendini yaralamada psikoterapi mutlaka gereklidir. Kendini yaralama davranışını tedavi etmek zaman, sıkı çalışma ve iyileşme isteğini gerektirir.

Psikoterapi:

-Kendini yaralamayı tetikleyen altta yatan sorunları tanımlamak ve yönetmek.

-Sıkıntıyı daha iyi yönetmek için beceriler öğrenmek.

-Yoğun duyguları yönetmenin daha iyi yollarını öğrenmek.

-Öz saygınızı nasıl güçlendireceğinizi öğrenmek.

-İlişkilerinizi ve sosyal becerilerinizi geliştirecek becerileri  kazanmak.

-Sağlıklı problem çözme becerileri geliştirmek

konusunda size yardımcı olabilir.

Aşağıdakiler gibi çeşitli bireysel psikoterapi türleri yararlı olabilir:

-Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Sağlıksız, olumsuz inanç ve davranışları belirlemenize ve bunları daha etkili olanlarla değiştirmenize, ayrıca gerektiğinde farklı durumlarla başa çıkmanıza yardımcı olacak beceriler kazanmanıza yardımcı olabilir. 

-Diyalektik Davranış Terapisi: Sıkıntıyla başa çıkmanıza, duygularınızı yönetmenize veya düzenlemenize ve başkalarıyla ilişkilerinizi geliştirmenize yardımcı olacak davranışsal becerileri size öğretebilir.

-Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) gibi Farkındalık temelli terapiler: Anı yaşamanıza ve zor duygular ve olumsuz düşüncelerle başa çıkmanıza, anksiyete ve depresyonu azaltmaya ve genel refahınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

-Kişilerarası terapi (IPT): Bireylere ilişkilerin geliştirilmesi ve sürdürülmesi için içgörü ve beceri kazanmalarında yardımcı olabilir.

-Bireysel terapi seanslarına ek olarak, aile terapisi veya grup terapisi önerebilir.

Kendinizi ciddi şekilde veya tekrar tekrar yaraladıysanız, psikiyatrik bakım için hastaneye yatırılmanız önerilebilir. Genellikle kısa süreli olmak üzere hastanede bakım, siz krizi atlatana kadar güvenli bir ortam ve daha yoğun bir tedavi sağlayabilir. Sıkıntıyı yönetmek için davranışsal başa çıkma becerilerini öğrenmeye odaklanan ruh sağlığı günlük tedavi programları da bir seçenek olabilir.

Profesyonel tedaviye ek olarak, işte bazı önemli kişisel bakım ipuçları:

-Tedavi planınızı takip edin. Terapi randevularına uyun. Terapide öğrendiğiniz başa çıkma becerilerini uygulayın ve kullanın. Reçete edilen ilaçları belirtildiği şekilde alın.

-Kendinizi yaralama isteğinizi tetikleyebilecek durumları veya duyguları tanıyın. Kendinizi yatıştırmanın, dikkatinizi dağıtmanın veya destek almanın diğer yolları için bir plan yapın, böylece bir dahaki sefere kendinize zarar verme dürtüsü hissettiğinizde hazır olursunuz.

-Yardım isteyin. Ruh sağlığı sağlayıcınızın telefon numarasını el altında bulundurun. Kendinizi yaralama ile ilgili tüm olayları sağlayıcınıza anlatın. Kendinize zarar verme dürtüsü hissettiğinizde veya kendinize zarar verdiğinizde hemen iletişime geçeceğiniz kişi olarak güvendiğiniz bir aile üyesini veya arkadaşınızı seçin.

-Kendinize iyi bakın. Günlük rutininizin düzenli bir parçası olarak fiziksel aktivite ve rahatlama egzersizlerini nasıl dahil edeceğinizi öğrenin. Sağlıklı beslenin. Davranış üzerinde büyük etkisi olabilecek uyku sorunlarınız varsa sağlık uzmanınızdan tavsiye isteyin.

-Alkol ve keyif verici ilaçlardan kaçının. Bunlar iyi kararlar verme yeteneğinizi etkiler ve sizi kendi kendinize zarar verme riskine sokabilir.

-Kendinizi yaralarsanız yaralarınıza dikkat edin veya gerekirse tıbbi tedavi alın. Yardım ve destek için güvendiğiniz bir aile üyesini veya arkadaşınızı arayın. Kendinizi yaralamak için kullandığınız eşyaları paylaşmayın. Bu, bulaşıcı hastalık riskini artırır.

​Trikotillomani (Saç Yolma Hastalığı)

Pek yakında...
Kleptomani
Kompulsif Seks Bağımlılığı
Piromani (Patolojik Yangın Çıkarma)
Psikojenik Cilt Yolma
İnternet Bağımlılığı
Kendine Zarar Verme Davranışı (Self Mutilasyon)
Trikotillomani (Saç Yolma Hastalığı)
bottom of page