Çocuğunuz kendi yatağında rahatça uyurken ve hiç sizinle birlikte yatmayı talep etmezken, son zamanlarda canavarlardan korktuğu için uyumakta güçlük çekmeye, sizinle uyumak için yatağınıza mı gelmeye başladı?
Canavarların zaten gerçek olmadığını bilmesine ve korkmanın mantıksız olduğunu söylemesine rağmen, çocuğunuz anlayamadığınız şekilde her gece canavar korkusu ya da karanlıkta isimlendiremediği bir korkuyu yaşamaya başlamış olabilir. Böyle bir şey olmadığını ve zaten yan odada olduğunuzu söylemek çocuğunuzu sakinleştiremeyebilir. Eski uyku arkadaşı da artık onu teskin edemiyor olabilir.
Korkular üç ila sekiz yaş arasındaki çocuklarda çok yaygındır. Hollandalı çocuklar üzerinde yapılan bir çalışmada, 4 ila 12 yaş arasındaki çocukların yüzde 73'ünden fazlası geceleri korku yaşadıklarını söylemiştir. Bu ve diğer çalışmalardan, bunun karanlığın kendisinden mi yoksa çocukların karanlıkla ilişkilendirdikleri diğer şeylerden mi korktukları net değildir. En önemlisi, ebeveynler, en azından çocukları tarafından bildirildiği şekliyle, gece korkularının sıklığını belirgin bir şekilde hafife almışlardır.
3 ila 5 yaş arası çocuklar genellikle hayali tehlikelerden korkarlar, çünkü gerçek ve hayali durumları birbirinden ayırmakta zorluk çekerler. Gölgeler görmek ve sesler duymak, canavarları ve öcüleri düşünmeleri ve karanlıktan korkmaları için yeterlidir. Okula başlayan 5-7 yaş arası çocuklarda ebeveynlerinden ayrılma kaygısı gelişebilir ve bu da geceleri yalnız kalmak istememeye dönüşebilir. Okul çağındaki çocukların korkuları ise genel olarak fırtına, yangın veya yaralanma gibi daha gerçeğe dayalı korkulardır. 8-12 yaş arası çocuklar haberlerden ufak tefek şeyler duyabilir veya okuldaki diğer çocuklardan hırsızlar ve şiddetle ilgili korkutucu hikayeler duyabilirler. Ancak korkuları, bunların gerçekleşme olasılığıyla orantısız olabilir. Anlayışları olgunlaştıkça, bu korkular genellikle ortadan kalkar. Bazen de başka birinin korkusunu taklit ettikleri için kendi özel korkularına da sahip olabilirler. Örneğin köpeklerden, örümceklerden, yılanlardan veya karanlıktan korkuyor olabilirler. Bazen bu yaş aralığında da daha önce olmayan karanlık veya canavar korkusu gelişebilir.
Canavardan Korkmak Neden Bu Kadar Yaygın?
Karanlık korkusu ve canavar korkusu çocukların gelişimlerinin doğal bir parçasıdır. Birçok çocuk, karanlık bir odada uyumaktan çekinebilir, gölgelerden veya bilinmeyen seslerden korkabilir., yatağının altında ya da dolabının içinde canavarların saklandığına inanabilir. Bu korkular genellikle hayal gücünün ve gerçeklik algısının birleştiği okul öncesi dönemde başlar. Çocukların beyninde, sınırları zorlayan senaryolar yaratabilme yeteneği oldukça güçlüdür. Bu da onları canavar gibi bilinmeyen tehditlere karşı savunmasız hissettirir. Çocuklar, canavarı tehlikenin bir sembolü olarak görürler; bu semboller genellikle kontrol edemedikleri duygusal ya da çevresel faktörleri temsil eder.
Çocuklar Karanlıktan Neden Korkar?
Tarih öncesi çağlardan beri insanlar karanlıkta avlanabilecek tehlikeli hayvanlara karşı savunmasız kaldıkları için karanlık bir belirsizlik kaynağı olmuş. Bu korkunun evrimsel kökleri, çocuklarda karanlıkla ilişkilendirilen tehlikeleri büyütme eğilimine neden olabilir. Dolayısıyla karanlık korkusu sadece karanlıkla ilgili olmak zorunda değildir; daha çok çocukların karanlıkta neler olabileceğini düşünmeleriyle ilgilidir. Ayrıca gece görsel algı azaldığı için çocukların hali hazırda sahip olduğu canlı hayal güçleri korkularına daha da katkıda bulunarak çeşitli tehlikeler yaratabilir.
Karanlık ve Canavar Korkusunun Altında Tetikleyici Neler Olabilir?
Genellikle, karanlık veya canavar korkusunun altında korkutucu bir hikaye duyduktan veya bir video gördükten sonra tetiklenme yatar. Çocuklar büyüdükçe ölüm ve kendi savunmasızlıkları konusunda giderek artan bir farkındalığa sahip olurlar. Hayal ettikleri tüm tehlikelere karşı kendilerini koruyacak birine fiziksel olarak yakın olmak için doğal bir ihtiyaç duyarlar.
Şahsen küçük çocuklar için hem internet kulanımının sıkı denetlenmesi gerektiğini hem de çocuklar için olduğunu düşündüğümüz çizgi filmlerin ya da sinema filmlerinin çok dikkatli bir şekilde izlenmesi icap ettiğini düşünüyorum. Sadece çok değişken sahneler, yoğun görsel ve işitsel uyaranalar bile çocukların uykusunu bozmaya, gece terörü yaşamalarına ya da kabus görmelerine neden olabilir. Kaldı ki içerikte her çocuğun mizacına uymayabilecek genellikle ayrılık, kayıp, tehlike veya şiddet sahneleri ve korkutucu yaratıklar olabilir. Çoğu çocuk filmi yedi ya da sekiz yaşın altındaki çocuklar için uygun değil. Çocuğunuzun hassas yönlerini bilip sizin izleteceğiniz içerikleri önden izlemeniz daha güvenli olabilir. Bu konuda yardımcı olan, içeriğe ve uygun yaşa dair bilgi veren site ve hesapları da takip etmeniz mümkün. Eğer yaşadığınız sorunun bundan kaynakladığını düşünüyorsanız kendinizi suçlamayın. Bazen neyin nasıl etkileyeceğini yaşamadan bilmenin imkan yok.
Bazen de bu kadar basit bir tetikleyici olmaz. Onlar için kafa karıştırıcı ve korkutucu derecede büyük olabilen bir dünyada kendilerini daha da küçük ve güçsüz hissedebilirler. İstismar gibi büyük olaylar dışında yeni bir eve taşınma, yeni bir okula başlama, öğretmen değişikliği gibi yaşam değişiklikleri, arkadaşlar ile sorunlar, ebeveynler arasında anlaşmazlıklar, küçük tartışmalar veya boşanma, ailede hastalık veya ölüm hikayesi, aileye bir kardeşin katılması gibi çocukların güvenlik duygusuna potansiyel bir tehdit oluşturan her şey korkuları artırabilir. Canavarlar, kafa karıştırıcı, korkutucu veya tehdit edici hissettiren ama dile getirilemeyen her türlü sorun için somut bir sembol haline gelir. Çocuğunuzun hayatında olağandışı bir değişiklik veya stres var mı araştırın; korkularını açıklamaya yardımcı olacaktır.
Karanlıktan veya Canavardan Korkuyor Olması İleride Kaygılı Biri Olacağını mı Gösterir?
Çocuğunuzun canavarlardan korkuyor olması, büyüyünce fobi ya da kaygı bozukluğu yaşayacağı anlamına gelmez. Çoğu çocuk bu erken dönem korkularını zamanla aşar. Çocuğunuzun korkuları, canlı bir hayal gücüne sahip, bazı hassasiyetleri olan bir çocuk olduğunu göstermektedir. Bazı hasasiyetlerinin olması tamamen hassas veya zayıf bir çocuk olduğunu da göstermez. Hassas olduğumuz alanlar aynı zamanda özel yetenekli olduğumuz da alanlardır. Canlı bir hayal gücü de çocuğunuzun yaratıcı bir yönü olduğunu da vurgular. Ayrıca büyüdükçe, kendi savunmasızlığı ve eksik yanları ile ilgili içgörüye de sahip olması, kendini koruyabilmesi açısından önemlidir. Yeterince büyüyüp birer erişkin olduklarında siz ebeveynlerin de aslında süper kahraman olmadığını, herşeye kadir olmadığınızı ve hatta hata yapabildiğinizi, yanlışlarınızın olduğunu da fark edecekler :) Bazı gençler korkusuz görünür ve riskli davranışlarda bulunurlar. Belki de çocukken onlara korkacak bir şey olmadığı çok sık söylenmiş olabilir.
Canavar ve Karanlık Korkusunu Psikiyatriste Gitmeden Nasıl Yenebiliriz?
Küçük çocukların korkuları çok inatçı olabilir ve sizin de fark ettiğiniz gibi mantıklı açıklamalara yanıt vermeyebilir. Amacımız, korkuyu yok etmek, korkanacak bir şey olmadığını göstermek değil, bu korkusunun üstesinden gelmesine yardımcı olmaktır. Böylelikle yine size ihtiyaç duymadan uykuya dalabilir. ve gece boyunca kendi yatağında uyuyabilir.
Size yardımcı olabileceğini düşündüğüm hem klinik izlemimden, hem bir anne olarak deneyimiden hem de konu ile ilgili birkaç çocuk kitabından alıntıladığım önerilerim olacak:
Çocuğunuzun korkularını (ve tüm duygularını aslında, üzüntü, kaygı konu uzun, hepsinin ilk paragrafı aynı: kabul) kabul ederek başlayın. Ne çocukların ne de erişkinlerin duygularına karşı "Bunda böyle hissedecek ne var; böyle hissetmemelisin" demenin, kendini bozuk hissettirmekten başka faydası yok. Korkusunu inkar etmenin, korkacak bir şey olmadığını söylemenin çocuğunuzun karanlık veya canavar korkusunu yüksek olasılıkla geçirmeyecek. Bunun yerine, “Canavarlardan/Karanlıktan korktuğunu biliyorum. Odanda canavarlar olabileceği düşüncesi gerçekten korkutucu. Korkmak hiç eğlenceli değil. Gece uyandığında neden zorlandığını, yanımıza geldiğini anlıyorum” demek, çocuğunuzun anlaşıldığını hissetmesine yardımcı olacaktır. Merak etmeyin bu konuşma onun korkularını pekiştirmeyecektir.
Sorulara cevap vermek yerine meraklı olun. Bu, çocukların korkutucu olduğunu düşündükleri şeyler hakkında daha fazla düşünmelerine yardımcı olabilir. Çocuğunuz “Dolabımda canavarlar mı var?” diye sorduğunda, otomatik olarak “Tabii ki hayır” diye cevap vermek yerine, siz de sorular sorun, “Daha önce dolabında bir canavar gördün mü?”
Çoğu çocuk, yanında bir ebeveyn olduğunda daha az korku hisseder. Hayal ettikleri tüm tehlikelere karşı kendilerini koruyacak birine (ki o süper kahraman o bir erişkin olana kadar sizsiniz) fiziksel olarak yakın olmak için meşru bir ihtiyaçları vardır. Çocukları korktuklarında odalarında yalnız kalmaya zorlamak yardımcı olmaz, hatta bazen durumu daha da pekiştirebilir. Dolayısıyla yatma vaktinde aralıklı beşer veya ihtiyacına göre on dakikada bir onu kontrol edebilirsiniz. Eğer bu yöntem işe yaramazsa, uykuya dalana kadar çocuğunuzla birlikte odasında oturmanızda bir sakınca yoktur. Ancak lütfen yanına yatmayın. Uyku alışkanlığını da geliştirmek için önerdiğim gibi uyku rutininizden sonra, o uyuyana kadar yanı başında otururken siz de bir kitap okuyabilirsiniz (Bu bir telefon olmasın lütfen, odanın karanlığına engel olmayacak, kitap üzerine asılan okuma ısıkları bu iş için uygun). Ancak mümkün mertebe uykusunu kaçırmamak adına konuşmayın. Daha fazla güvence istiyor ise yanında otururken bir eliniz çocuğunuzun üzerinde aralıklı pıtpıtlayabilirsiniz. Bu şekilde, onu yalnız kalmaya zorladığınızdan çok daha çabuk uykuya daldığını göreceksiniz.
Birçok terapist loş bir gece lambası kullanılmasını teşvik eder. Ben odada veya koridorda bir ışığın loş da olsa açık bırakılmasını uygun bulmuyorum. Bu hem sirkadyen ritm ve uyku kalitesi için iyi değil, hem de canavarlara engel olsa da :) karanlık korkusuna faydalı olmayacaktır. Ancak aşağıdaki öerilerle ilerleme gözleyene kadar geçici süre faydalanabilirsiniz. İlerleme kaydettikçe ışık kaynağını uzaklaştırmayı ve sonunda kaldırmayı unutmayın.
Gece lambası yerine müzik Kullanın. Birçok çocuk odalarında dinlendirici müzik, beyaz gürültü veya doğa seslerini sever. Gün boyunca çaldığınız bir çalma listesi oluşturmayı ve bunu dans etmek, şarkı söylemek ve birlikte eğlenmek için kullanmayı düşünebilirsiniz. Yatmak üzere yatağına geçtiğinde, sizin varlığınızla ilişkilendirmiş olduğu aynı çalma listesini koymanız genellikle çocuğunuzun sakinleştirmeye yardımcı olacaktır.
Gece korkmuş bir şekilde uyandığında, elini tutmak veya sarılmak kendisini daha güvende hissetmesini sağlayacaktır. Onunla birlikte yeniden odasına gidip yukarıda önerdiğim şekilde bir süre yeniden uyuyana kadar yanında durabilirsiniz. Eğer sabaha yakın yanınıza geldim ise yatakta sizinle yatmasına da yeniden güvende hissedene ve korkularıyla baş edebilir olana kadar müsade edebilirsiniz. Veya yatağınızın yanına bir süreliğine bir şilte koyup, korkusu güzel hayaller kurmasına ve yeniden uyumasına engel oluyorsa yatabileceği konusunda güvence verebilirsiniz. Çocuğunuzun korkuları azalana kadar ailecek yeterince uyuyabilmenizin tek yolu bazen bu olabilir. Hatta gece korktuğunda size gelebileceğini bilirse, tersine bu güvence ile kendi odasında daha kolay uyuyabilir ve uyanmayabilir.
Çocukların hayal gücünü ve oyun oynamayı kullanarak korkularıyla başa çıkmaları sağlanabilir. Görsel olarak ifade etmek, çocukların korkularını dışsallaştırarak onlarla yüzleşmesini kolaylaştırır, korkusunu gerçeklerden ayırt etmeyi öğrenmesine yardımcı olabilir. Çocuğunuzu hayal ettiği canavarların resimlerini çizmeye ve onlar hakkında konuşmaya teşvik edin. Bu onların gizemini çözmeye yardımcı olacaktır. Ayrıca tetikleyen bir video veya konuşma tespit etti iseniz, bunları konuşmak için yumuşak bir açılış da olabilir, tartışabilir ve sorularını yanıtlayabilirsiniz. Korkutucu şeyleri gülünç veya komik bir şekilde hayal etmek de (örneğin, canavarın komik şapka taktığını düşünmek veya resimde ufak gülünç değişiklikler yaparak örneğin burnunu havuçla, kulaklarını tavşan kulağı ile değiştirmek gibi) korkunun etkisi hafifletilebilir. Veya alternatif olarak korkutucu öğeleri kağıda çizdikten sonra bu korkuların üstesinden gelen daha güçlü bir karakteri birlikte çizebilirsiniz. Hatta hatırlamaya ihtiyaç duyarsa bu karakteri daha büyük formda odasının uyurken görebileceği bir köşesine duvara da çizebilirsiniz (Duvar boyasına zarar verme korkunuz var ise, bunu statik elektrik ile duvara yapışan şeffaf panolar ile de gerçekleştirebilirsiniz).
Çocuğunuz kendi korkularını temsil eden karakterleri ve bu korkuları yenen kahramanları içeren bir hikaye yazabilir. Gerekirse siz de bu hikayeyi içine komik öğeler de serpiştirerek oluşturmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu, çocukların korkularını somutlaştırmasına ve ardından bu korkulara nasıl galip geleceklerini görmelerine yardımcı olur. Ya da aslında çocuklardan çirkin olduğu için utanan veya sevimli ama çocukları korkulacak canavarlar sanan ve o yüzden korkan ve dolapta saklanan bir canavar hikayesi oluşturabilir; o canavarın hikayedeki çocukla arkadaş olduğu bir sonla bu masal veya hikayeyi siz de anlatabilirsiniz.
Karanlık ve canavar korkusuna yönelik çocuk kitaplarını birlikte okuyabilirsiniz. Çocuk kitaplarından da yaratıcı baş etme fikirleri edinebilir ve uygulayabilirsiniz. (En yakın aralıkta kitap isimlerini de buraya bir pdf linki ile paylaşmaya çalışacağım, yazının güncellenmiş hali için takipte kalın)
Yeni uyku arkadaşı olarak onu koruyacak sevimli bir canavar peluş oyuncağı birlikte seçerek satın alabilirsiniz.
Canavar avlama oyunları oynayabilir, hayali bir kalkanla veya büyülü bir sözcükle "canavarlara" karşı birlikte savaşabilirsiniz. Veya siz korkmuş bir çocuk rolünü oynarken ondan bir canavar olmasını isteyebilirsiniz. Siz (onunla dalga geçmeden) aralarda onun kelimelerini de kullanarak abartılı bir korku gösterisi yaparken, onun canavar rolünde sizi korkutmasını, kovalamasını isteyebilirsiniz. Kahkahanın gerginliği azaltma mekanizmasının eşlik ettiği bu tür bir rol değişimi, çocukların korkularının üstesinden gelmelerine yardımcı olmada çok etkili olabilir. Sizin korkan haliniz ona gülünç gelecek ve kelimelerle anlatmaya çalıştığınız canavarlar yok mesajını oyunla vermiş olacaksınız. Oyunda kontrolü elinde olmasına izin verin, yönetmeyin, istediği şekilde kostümler veya maskeler kullanmasını salık verin. Bu tür oyunlar, çocuğunuzun korkularıyla yüzleşmesini ve onları kontrol edebileceğini öğrenmesini sağlayabilir. Muhtemelen bu canavar oyunlarından hoşlanacak ve tekrar tekrar oynamak isteyecektir. Daha cesur hale geldikçe, bu oyunları karanlıkta oynamayı deneyebilirsiniz.
Karanlığı zifiri siyah ve içinde hiçbir şeyin görülmediği bir tanımdan çıkarıp, renklerin ışık olmadığındaki grinin tonları olarak yeniden tanımlayabilirsiniz. Bunu oyunlaştırıp karanlığa da alışmasını sağlamak üzere karanlıkta renkleri tahmin etmeye çalışabilirsiniz. Böylece gözleri ışığa alışana kadar biraz karanlıkta bekleyebilir olabilir. Yeterince alıştığında bildiği tanıdığı şeyleri başka şekillere benzetmekten ziyade daha gri halleri olarak görmeye başlayabilir. İçinden ne çıkacağı belli olmayan bir koyu siyah yerine güvenli griler hediye edebilirsiniz.
Karanlık bir odada duvarda gölge kuklaları oluşturmak, birkaç parıltılı çubukla dans partisi yapmak, oturma odasında mum ışığında piknik yapmak da karanlığa alışmasını sağlayacak eğlenceli aktiviteler olacaktır.
Çocuklara korku anlarında rahatlamayı öğreten nefes alma egzersizleri veya gevşeme teknikleri, korkuların yoğun olduğu anlarda duygusal kontrol kazanmalarına yardımcı olabilir. Örneğin, derin nefes alma, çocukların bedensel tepkilerini düzenleyerek korku seviyesini azaltabilir.
Çocuğunuz cesur davrandığında ve kendisi için zor olanı başarıp gece yanınıza gelmedi ise bunu kutlayın, övgü ile pekiştirin. “Yatağında kalarak harika bir iş başardın! Kendinle gurur duymalısın, biz seninle gerçekten gurur duyuyoruz ve çok heyecanlıyız” diyebilirsiniz.
Özellikle karanlıktan korkan çocuklar için, gece uykudan önce karanlıkta yalnız kalmayı zorlaştıracak film veya hikayelerden kaçınmak önemlidir. Korkutucu içeriklerin özellikle yatmadan önce izlenmesi, bu korkuların daha yoğun yaşanmasına neden olabilir.
Korkan, ağlayan, acı çeken veya uyku ile ilgili zor talepleri olan bir çocuğa sahip olmak sizin için kolay değil. Kendinizi öfkelenmiş, kızgın bulabilirsiniz. Eğer duygularınızı iyi yönetemezseniz, çocuğunuz kendisini onaylamadığınızı ya da ona kızdığınızı düşünebilir. veya sizi hayal kırıklığına uğratmış veya suçlu hissedebilirler. Bu durum var olan sakinleşme sorununu artıracaktır. Sabırlı olamayacak kadar zorlanabilirsiniz, yansıtmayı beklemeden, çocuğunuzu yatıştırmak ve kendinize arada bir mola vermek için eşinizle veya çocuğunuzun yakın olduğu başka biriyle birlikte önerileri uygulayın.
Karanlık ve canavar korkuları zamanla azalabilir; ancak bu süreç her çocuk için farklıdır. Önemli olan, çocuğunuzun korkularına empatiyle yaklaşarak onun güvenli bir ortamda büyümesini sağlamaktır. Sabırlı ve anlayışla verdiğiniz desteğiniz, çocuğunuzun bu doğal gelişim aşamasını sağlıklı bir şekilde atlatmasına yardımcı olacak, bu gönem de geçecek. Merak etmeyin
(Karanlık korkusu her ne kadar yaygın olsa da hem çocukların hem de ebeveynlerin uyku döngülerini bozabilir, geceleri sık sık kesintiye uğratabilir ve hatta günlük yaşamı sekteye uğratabilir. Kontrol altına alınamayan korkular panik atak, çarpıntı, hiperventilasyon, baş dönmesi, mide bulantısı, titreme, dehşet ve yaklaşan kıyamet duyguları ve korku nesnesinden kasıtlı olarak kaçınmaya ve bu durumda yatağa gitmeyi reddetme varabilir. Bu derecede etkilendiğinizi düşünüyorsanız yardım alabilirsiniz. )