top of page

Hamilelik ve Emzirme Döneminde Toplumsal Baskı


hamilelikte toplumsal baskı

Okul başlamadan önce ailecek son bir tatil daha yapıp yazı kapamak istedik. İstanbul'a dönüş yolunda uçağımızı oturacak yer olmadığı için ayakta beklerken, vaktin geçişini hızlandırmak ve ağrıyan belimi rahatlatmak amacıyla yürümeye ve biraz mağaza gezmeye karar verdim.


Mağazada bakınırken içeri bebekli bir anne girdi ve içeride emzirmek için müsait bir odanın olup olmadığını sordu. Herhangi bir oturacak yer değil de mağazanın personel kısmında bir yer sorması dikkatimi çekti. Kadına yaklaşıp dışarda bir yer bulabileceğimizi, emzirmek gibi haklı bir nedeni olduğunu, birçok kişinin ona yer vermek isteyebileceğini söyleyince; bebeğinin emzirme örtüsü altında rahat etmediğini, korktuğunu anlattı. Çokça zamandır her emzirme örtülü anneyi gördüğümde aklıma gelir; yaz sıcağında emzirme gibi zaten oldukça terleten bir eylem yaparken, bir de o örtünün altında ne denli sıcakladığımı ve Rüzgar'ın da mutlu olmadığını hatırlarım.


Ve içimden hep yanlarına gidip, "Ben ettim, siz etmeyin. Memeniz kimseyi ilgilendirmez, emzirirken kimsenin seks objesi olamaz hatta neredeyse kamu malu sayılır, bir çocuk büyütüyorsunuz, anneliğin bu kadar yüceltilen bir parçasının bu derece öcü olması mantıksız, rahat olmak en çok sizin hakkınız" diyesim gelir. Bu sefer söyledim ve ekledim "Rahatsız olurlarsa gitsinler başka yerde beklesinler o halde, ben sizinle beklerim, laf söyleyene de cevabını yapıştırırız, bir zahmet bakmasınlar, bakanın şefkat dışında birşey hissetmesi acaip". Anne yine de emzirmekten vazgeçti ve uçağa kadar beklerse uçaktaki basınç değişimini bebeğinin emerken daha iyi tolere edebileceğini düşündüğü için su ile idare edeceğini söyledi. Mantıklıydı, ama tek neden bu muydu bilmiyorum...


Bu durum sadece Türkiye'ye özgü değil. Geçtiğimiz ağustos ayında Amerika Maryland'ta yaşayan bir kadın plajda 9 aylık oğlunu emzirirken gizlice kayda alınıyor. Video'yu çeken kişi post ederken şu not ile paylaşıyor "Bebeklerini emziren kadınları ayıplamıyorum. Ben hiçbir saygı göstermeksizin toplum içinde üstlerini örtmeden emziren kadınları ayıplıyorum. Herkesin görmesi için göğüslerini (meme uçları dahil) açıkta bırakıyorlar!

ÖRTÜN!!! Oğullarımın gözlerini kapatmak ve memelerinin neden dışarıda olduğunu açıklamak zorunda kalmamalıyım ve açıkçası ben de görmek istemiyorum. Biraz saygılı olun!". Video kısa sürede viral oluyor ve çok konuşuluyor.


Facebookta gezen anne ise tesadüfen görüp, kendini tanıyor ve Today'e açıklamada bulunuyor; "Birinin çocuğumu beslediğim için üzüleceği aklıma bile gelmezdi. O gün sıcaklık 31 dereceye kadar yükseldi ve oğlumun bir havluyla örtünmüş olması halinde aşırı ısınma riski altında olacaktı". Ayrıca annenin çocuğunu açıkta emzirmek için sıcaklardan izin almasına gerek yok; eyalet yasalarına göre anneler ABD'nin 50 eyaletinin tamamında kamuya açık veya özel herhangi bir yerde yasal olarak emzirebilirler. Yasal ama postu paylaşan kadın belli ki emzirme için toplumsal bir baskı yaratmak, toplumun kendi yasasını işletmek istemiş.


Maalesef bunu yapan da bir kadın, tıpkı ülkemizde şort giyen kızlara ulu orta bağıran bir kadın gibi. Kadın kadının kurdu olabildiği gibi yurdudur da. Neyse ki başka bir kadın paylaşılan videonun altına "Her zaman insanlara beni görmemeleri için başlarına bir tişört geçirmelerini ya da o masada yemek yerken tuvalete gidip yemek yiyebileceklerini söylerim." yazmış. Bence 12'den vurmuş :)


Kadın vücudu her zaman cinsel objeleştirilmeye maruz kalıyor. Bunun örneğini reklamlarda sık sık görüyoruz. Kadın vücudunun objeleştirilmesi pompalandıkça, instagramda erkeğe ait bir meme ucu sadece bir meme ucu iken, bir kadına ait olduğunda cinsellik içeren görüntü olduğu gerekçesi ile yasaklanıyor.


Bu durum söz konusu annelik olduğunda daha da komplike hale geliyor. Annelik ve emzirme doğaldan, doğanın bir parçası olmaktan uzaklaştırılıp kutsallaştırıldıkça da, daha saf daha temiz olması adına yapay bir hale getiriliyor, plastikleştiriliyor. Emzirme odaları, emzirme sütyenleri, emzirme örtüleri, dışarı çıkmak için programlanmış emzirmeler, pompalanmış sütler devreye giriyor.


Bu çağda bile hala hamilelik ve emzirme süreci kadınlar için zaman zaman toplumsal baskı ve cinsiyetçi normlarla gölgelenebiliyor. Kadınlar, kendi bedenleri ve giyim tercihleri konusunda baskı hissedebiliyorlar. Kutsal bir annenin seksi çağrıştıran bir objeye, mesela memelelere sahip olması uygun olmayabiliyor. Onların açıkta olduğu bir emzirme veya göğüs dekoltesi onu kutsallıktan uzaklaştırabilir. Ya da kutsal bir hamile dar giyindiğinde büyüyen kalçaları ile seksi olması uygun olmayabilir. Ne de olsa çocuklar İsa gibi doğuyor.


Hamileliği kutsal, rahatsızlık veya sorun olarak gören tutumlar, kadınların bu dönemi özgürce yaşamalarını engelleyebiliyor. Oysaki hamilelik, kadının bedeninin doğal bir reaksiyonu ve normal bir süreci.


emzirmede toplumsal baskı

Emzirme, annelerin bebeklerine en değerli besin kaynaklarından birini sağladığı önemli bir süreç ve bu süreçte annelerin rahat hissetmeleri gerekli. Emziren anneler, halka açık yerlerde rahatça emzirebilmeli, istedikleri giyimi tercih edebilmeli ve bebeklerinin ihtiyaçlarına göre davranabilmeli. Toplum olarak, tam aksine, emziren annelerin rahatlamalarına ve desteklenmelerine odaklanmalıyız.


Sadece emzirme değil, hamilelik döneminde de kadınlar, bedenlerindeki değişikliklerle başa çıkmak için giyim tercihlerinde özgür olmalıdır. Dar veya bol giysiler giymek tamamen kadının tercihine bağlıdır. Dar giysiler, hamileliği kutlamak veya bedenin bu dönemde de güzelliğini vurgulama ihtiyacı anlamına gelebilir. Ya da tersine bol giysiler kişinin inancına göre bebeğini kem gözlerden korumak veya sadece rahatlığınına özen göstereceği bir dönemin temsili olabilir. Önemli olan, her kadının kendi isteklerine, kendi rahatlığına ve tercihine saygı gösterilmesidir. Hamilelik dönemi, diğer dönemler gibi kadınların kendilerini iyi hissettikleri ve istedikleri gibi ifade ettikleri bir dönem olmalı. Eğer bir kadın, hamileliğini sosyal medya platformlarında çıplak göbeğiyle fotoğraf paylaşarak kutlamak istiyorsa, buna saygı göstermeliyiz.


Hamilelik, insan yaşamının doğal bir parçası ve yeni bir yaşamın habercisi olduğu bir dönem. Hamileliği normalleştirmeli, kadınların bu dönemi kendi hakları ve özgürlükleri çerçevesinde deneyimlemelerine destek olmalıyız. Biliyorum ki yine biz kadınlar sayesinde kadınların her geçen gün daha adil ve daha saygılı bir dünyada yaşayacaklar. Kadın kadının yurdudur.



" Bir çocuğu büyütmek için bir köye ihtiyaç vardır. "

***Hamilelikte beden algısı ile ilgili bir yazıya ne dersiniz? Takipte kalın ;)

bottom of page