"Sağlıklı İletişim" bir yetenek değil, öğrenilen bir süreçtir. Ailenizde ne gördüyseniz onu öğrenir, onu uygularsınız. Ne mutlu ki iletişim kurmamayı öğrenebiliyorsak, tersini de öğrenebiliriz.
Konuşurken pozitif dil kullanılmalı. Karşı tarafa duyulan olumlu duyguları sözel olarak dile dökmek, taktir etmek, pozitif geri bildirimde bulunmak önemlidir. Ancak sadece pozitifleri belirten, her şeyden memnun kişiler de samimiyetsiz olarak görülür. Ek olarak ilişkide içe atılan negatif duygular, her an patlamaya hazır bomba gibidir. Dolayısıyla pozitif dil demek memnun olmadığınız, sizi olumsuz etkileyen olaylar ile ilgili konuşmayacağınız anlamına gelemez. Yine de konuyu açarken karşıdaki kişinin konu ile ilgili çabalarını gördüğünüzü belirtmek pozitif bir giriş olabilir.
İlişki içinde iletişim arttıkça da iki farklı mizaç, özgeçmiş ve aile altyapısı olan insan arasında çatışma kaçınılmazdır ama korkulacak, kaçınılacak birşey değil, ilişkiyi geliştirme fırsatıdır. Bazı çiftler sadece tartışmaktan korktukları için bile iletişimi keserler. Sağlıklı iletişim, sağlıklı tartışmaları da içerir. Farklılıklara rağmen "biz" olabilmek için anlaşmazlıklarda iki alışkanlığı bırakmak gerekir: "hep kazanmak ve her zaman haklı olmak.
Hep kazanan olmak isteyenler hiçbir zaman uzlaşmaya çalışmaz ve anlaşmazlıklarda kendilerinden ödün vermezler. Halbuki ödün vermek demek kaybetmek değil, anlaşamadığınız konuda düşüncesine katılmasanız bile, duygularına önem vermektir. O yüzden hak iddia ettiğinizden bir adım geri çekilmeyi gerekir.
Her zaman haklı olmaya çalışan kişiler ise, karşı taraftan bir özür ya da haklı olduklarına dair bir cümle duyana kadar tartışmayı sürdürürler. Karşı tarafın da doğru olabileceğini kabul etmek, sizin kadar iyi olduğunu ve onu taktir ettiğinizi gösterir. Ayrıca neredeyse her konuda iki tarafa dair de malzeme vardır ve kendine ait hatalı olabilecek payı kabul etmek ve bununla ilgili sorumluluk almak, karşı tarafın da adım atmasını kolaytırabilir. Tartışmalarda özür dilemeye boksta bir raund kaybetmiş gibi değil, karşı tarafa çözüme dair adım atması için bir hamlede bulunmak olarak bakmak gerekir. Yapıcı özür dilemenin de kendi içinde kuralları vardır. ( Özür dileme rehberini okumak için...)
Bazı tartışmalarda ise duygular o kadar yoğundur ki konuşmak zor olabilir. Özellikle de öfke var ise. O zaman duygu daha başedilebilir olana kadar tartışmaya ara vermek ve daha sonra yeniden konuşmak, belki konuşmaya kadar saknleşmek adına bir yürüyüş yapmak yada gece geç ise uyumak bir çözüm olabilir. Böyle bir ara verileceği zaman konunun yeniden ne zaman konuşulacağına birlikte karar vermek, iki tarafın da sakinleşmesine ve günlük hayata devam edebilmesine yardımcı olabilir. Aksi halde konu kapatılmaya çalışılıyor sanılabilir, ve sakinleşme için mesafe vermek isteyen kişinin peşinde diğer taraf konuşmaya devam edebilir veya dışarı çıkacak ise engellemeye çalışabilir. Böyle bir tutum öfke patlamalarına yol açabilir. (Öfke kontrolüne dair okumak için..)
Cinsellik birliktelik için önemli bir zamktır. o olmazsa ilişki ev arkadaşlığına döner. Kaliteli ve mutlu bir cinsel hayat için iletişim önemlidir ve gündelik hayattaki kurallar geçerlidir. Cinsellik sırasında hoşunuza gidenler hakkında pozitif geri bildirimde bulunmak, aşk sözcüklerini söylemek, iltifat etmek, iyi bir sevişme sonrası partneri övmek, gün içinde bir önceki sevişmeye küçük kapalı atıflarda bulunmak cinsel iletişimi kuvvetlendirir. Tabiki kişisel farklılıklardan dolayı anlaşmazlıklar da yaşanabilir. Herkesin cinsel isteği, uyarılabilme eşiği, uyarılma materyali ve yolu, cinsel ilişkiden zevk alma şekli ve yolu, bunu dışa vurumu farklıdır. Doğru iletişim ile çift, sağlıklı ve mutlu bir cinsellik için yolu uzlaşarak birlikte bulabilir.
İlişkide birbirine dokunmak, sadece yatak odası ve cinsel birliktelik ile sınırlandırılmamalıdır. Aksi taktirde tüm dokunmalar, cinsel ilişki daveti olarak algılanmaya başlayabilir. Bu da amaçsız bir dokunmadan bile sakınmalara ve çiftin birbiriden uzaklaşmasına neden olabilir. Evde dinlenirken birbirine yakın ve temas içinde oturmak, birlikte iken online olunan zamanları kısıtlamak, partnerin gözlerine ara ara kısa ama bir anlık bakıştan uzun bakmak, ele ele tutuşmak, yüzüne dokunmak gibi ilişkinin flört aşamasında yakınlaşmak için yapılan eylemleri yeniden hatırlamak, evde dans etmek veya beraber duş almak, günlük hayatta birbirine temas etmenin ve ilişkiyi canlandırmanın yolları olabilir.
İletişimi kuvvetlendirmenin en kolay yolu gündelik hayatta bol bol konuşmak ve konuşmaktır. Ciddi, derin meselelerden önce çiftin işten, arkadaşlardan, gün içinde yaşananlardan konuşmak ama en önemlisi yaşananlar ile ilgili duyguları konuşmaktır. Bazen çiftler işi eve taşımamak adına hiç bahsetmemeyi tercih edebilir. Günümüzün uyku dışındaki yarı zamanının işte geçtiğini düşünürsek, rüya yorumu yapmayacaksa çifte konuşacak pek de malzeme kalmayabilir:) İşi eve taşımak, işten, isteki sorunlardan bahsetmek değil; işteki duyguyu karşı tarafa yansıtmaktır.
Geçmişten, gelecekten, hayallerden, planlardan ve bunlarla ilintili mutluluk, mutsuzluk, ümit, hayal kırıklığı, kaygı, korku, kırgınlık, suçluluk, bitkinlik, çiftler her ne hissediyorsa onu olduğu gibi konuşabilmelidir. Onu üzer miyim, sıkar mıyım, ne değişir ki, daha düşünmek istemiyorum, tartışabiliriz demeden paylaşmak. önemlidir. Çiftler bunu günlük hayatta yapabildiklerinde, cinsellik gibi daha zor konuşulan konularla ilgili beklentilerini ve duygularını da daha rahat paylaşabilir hale gelebilirler.
Karşı tarafın istenmeyen davranışları ile konuşurken, yapma yerine hangi davranışların kendilerine iyi gelebileceği ile ilgili net seçenekler sunmak iyi bir çözüm olabilir. Ne yapmayacağını bilmek her zaman ne yapacağını bilmeyi getirmez. Herkese iyi gelen de başkadır. Ancak burada tek bir çözüm önerisinde bulunmak, buyurgan ve kontrolcü bir hava doğurabilir. Bunun yerine birden çok seçenek sunmak ve karşı yarafa neler yapabileceğine dair düşünmesini ve üzerine konuşmayı istemek, çifti rakip takımlar yerine aynı takımda hissettirebilir.
Tüm bunları yapabilmek içinse birbirne vakit ayırmak gerekir. Özellikle çocuklu
ailelerde birbirine ayırılan vakit çiftin özel vaktinden ziyade çocukların aktivitelerine ebeveynler olarak eşlik etmeyi içerir. Hatta birbirlerine ayırdıkları sınırlı ve nadir vakitlerde bile çiftler sadece çocuk konuşurlarken kendilerini bulabilir. Çocuksuz zamanlarda olduğu gibi sadece birbirine vakit ayırmak ve arkadaşlar ile sosyalleşmek ilişkinin sağlığı için önemlidir. Gündelik hayatından koşturmacasının ardında, yorgunluktan koltukta kaykılınmış ve belki hiç konuşmadan izlenen televizyonun paylaşımı arttırmayacağı muhakkaktır ve insani bir yandan zaten pek mümkün de olmayabilir. Bu açıdan başbaşa planlanarak geçirilen vakitler oldukça değerlidir. Birlikteliklerde sosyalleşme, Ben ve Bizi Koruyabilme yasını okumak için..