5-HTP beni ilaç kullanmadan depresyondan kurtarır mı?
- Dr. Ayça Can Uz
- 6 gün önce
- 3 dakikada okunur

Sosyal medyada her gün hafızayı, odaklanmayı arttırdığını, depresyona, strese iyi geldiğini iddia eden pahalı takviyeler paylaşılıyor.
Bazıları doğal takviye adı altında neredeyse merdiven altı üretim, bazıları ise "klinik olarak test edildiğini" iddia ediyor ancak kanıtlar genellikle küçük örneklemli ve üretici firma tarafından desteklenen çalışmalardan gelmekte ve ancak plasebonun biraz üstünde zayıf faydalar gösterilmekte.
Ayrıca sağlık bakanlığının bu ürünler üzerinde düzenleyici kontrolü yok, takviyeler tarım ve orman bakanlığının kontrolünde ve sağlık bakanlığının ilaçlarda uyguladığı gibi saflık, güvenlik ve etkinlik standartlarına tabi tutulmuyorlar.Hastalıkları iyileştirici, zayıflatıcı, kilo verdirici, kilo aldırıcı, boy uzatıcı, cinsel performansı artırıcı, sigara bıraktırıcı, hücre yenileyici, zekâ artırıcı, beyin geliştirici gibi vaatlerle piyasaya arzı, reklamı ve tanıtımı yasak olan bu tarz ürünlerin hiç birine Bakanlık onayı verilmiyor.
Klinikte takviye olarak en çok sorulanlardan biri 5-HTP. Antidepresanları kullanmaktan korkanlar kendilerini güvende hissettikleri takviye sularına atıyorlar.
Halbuki 5-HTP'nin depresyon tedavisindeki yeri yıllardır belirsizliğini korumakta. Sezgisel olarak serotonin'in depresyondaki rolü düşünüldüğünde potansiyel gayrı ihtiyari olağanüstü bekleniyor. Ancak pratik düzeyde baktığımızda etkinlik plasebodan daha iyi değil. Bilimi gözden geçirdiğimizde, 5-HTP'nin bir hasta yönetim planına etkili bir şekilde entegre edilmesi, sistemde daha fazla serotonin olması için sadece bir miktar 5-HTP vermekten çok daha karmaşık bir takviye kullanımını gerektiriyor. Düşünülenin aksine hiç ilaç almayayım derken, avuç avuç takviye alınmasını gerektiriyor ki, 5-HTP de dahil olmak üzere bitkisel adlandırılan takviyeler bile birer kimyasal madde. Maddenin doğanın elde edilmesi (örneğin ekmekten elde edilen bir antibiyotik penisilin) onu masum yapmıyor. Ya da vücudumuzda bulunan nörokimyasal bileşiklerden biri olması daha kolay kullanılabilir hale getirmiyor.
Hatta tek başına 5-HTP uygulaması, uzun dönemde diğer nörotransmitterlerin tükenmesine neden olabilir. Dopamin ve norepinefrinin tükenmesi mevcut hastalık süreçlerini şiddetlendirebilir veya katekolaminle ilgili sorunları tetikleyebilir.
Bu nedenle depresyon, anksiyete veya katekolaminlerin rol aldığı herhangi bir hastalık (DEHB, mevsimsel afektif bozukluk, obezite, yaygın anksiyete bozukluğu, Parkinson hastalığı vb) sürecinde tek başına 5-HTP kullanımı kontrendikedir.
Üstelik 5-HTP de dahil bir çok takviye bulantı, ishal, karın ağrısı gibi, rahatsız edici gastrointestinal yan etkilere neden olur. Ek olarak 5-HTP eosinofili-myalji sendromu, anksiyete ve kalp problemleri de olmak üzere ciddi başka yan etkilere de neden olabilir. Takviyeler sanıldığı kadar masum değil.
Takviyelerin Amerika'da yapılan içerik analizinde, çoğunda içerik olarak listelenmiş ancak tespit edilmemiş en az bir maddenin olduğu veya tersine, tespit edilen ancak etikette bildirilmeyen bileşikler içerdiği bulunmuş. Yani var denilenler yok, olmaması gerekenler var! Bu içerik, onaylanmamış ve potansiyel olarak tehlikeli ilaçlar bile olabilir. Türkiye’de böyle bir analiz yok, sizce sonucu ne olurdu?
İlaç etkileşimleri ise bir başka güvenlik sorunu. Bazı besin takviyeleri reçeteli ilaçların farmakokinetiğini etkileyebilir, emilimlerini, metabolizmalarını veya atılımlarını değiştirebilir ve etkilerini azaltabilir veya artırabilir. İlaçtan sayılmadığı için muayene ederken hastalar tarafından çoğunlukla söylemezler bile. Her zaman ilk psikiyatrik muayenemde herhangi bir takviye, vitamin, çay benzeri bir ürünün kullanılıp kullanılmadığını ayrıntılı sorgularım. Bu etkileşim sadece psikiyatri ilaçları için değil, tüm branşların ilaçları için oldukça önemlidir. Doktorunuza sormadan herhangi bir takviye kullanmayın.
İlla da doğal bir şekilde beynimi ve ruh sağlığımı koruyayım diyorsanız; genetik yatkınlık, tıbbi koşullar ve çevre, beyin sağlığı ile güçlü bir şekilde bağlantılı olsa da, besin değeri yüksek ve çeşitliliği fazla gıdalar tüketmeye dikkat etmeniz bilişsel sağlığınızı iyileştirebilir. Az işlenmiş, besin değeri yüksek gıdalar, Akdeniz tipi beslenme, kahve ve çayın nörolojik sağlığı desteklediği gösterilmiştir. Ve alkol alımında küçük bir azalma bile bilişsel işlevleri iyileştirebilir.
Beyin sağlığı için kısa sürede etkili sihirli bir hap veya tek günlük sihirli bir workshop (dizilim vs) yoktur. Hayal satın almaktansa, zamanınızı ve paranızı kanıtlanmış tıbbi tedavilerin yanı sıra iyi beslenmeye, egzersize, uykuya, alkolü azaltmaya, sosyalleşmeye ve kanıta dayalı terapilere yatırın. İyi hissetmek emek ve dikkat ister.