top of page

Doğa Eksikliği Bozukluğu


Doğadan uzaklaştığınızı hissediyor musunuz? Ya da doğada zaman geçirdiğinizde kendinizi iyi hissetmeye başladığınızı hissediyor musunuz? Doğa Eksikliği Bozukluğu terimi, 2005 yılında yayınlanan "Ormandaki Son Çocuk: Çocuklarımızı Doğa Eksikliği Bozukluğundan Kurtarmak" kitabının yazarı Richard Louv tarafından ilk defa kullanıldı.


Richard Louv kitabına bu ismi seçerken doğadan uzaklaşmanın insana ödettiği bedellere dikkat çekmek istediğini belirtiyor. Doğanın önemini anlatırken Richard Louv, “Doğayı ve doğal oyunu çocuklardan uzaklaştırmak, onların akciğerlerinden oksijeni alıkoymakla eşdeğer olabilir” der. Bir çocuk için sağlıklı beslenme, uyku kadar doğa ile temas etmenin de bir o kadar değerli olduğunu öne sürer.


doğa

İnsanoğlu yıllardır barınma ve iş hayatı ile birlikte bir kentleşme sürecine girmiş oldu, daha sonra pandemi ile de birlikte sosyal hayatımız, iş hayatımız ve hatta eğitim hayatımız bile iç mekanlara taşındı. Son otuz yıldaki sosyal ve teknolojik değişimler, insanın doğal dünyadan kopuşunu hızlandırdı.



Sizce aşağıdaki nedenler sizi de doğadan uzaklaştırdı mı?


· Online iletişimin yaygınlaşması

· Zayıf kentsel planlamalar ile birlikte yükselen toplu konutlar

· Kaybolan açık alanlar, parklar, sahiller

· Artan sokak trafiği

· Kamusal ve özel eğitimde doğal dünyanın öneminin azalması

· Haber programların ve medya tarafından maruz kaldığımız, ebeveynlere yüklenmiş olan korkular


2005 yılından bu yana, doğadan yararlanmak ve vakit geçirmek konusunda daha da bilinçliyiz. Doğa deneyiminin insan gelişimi üzerindeki etkisine ilişkin çalışmaların sayısı bir avuçtan yaklaşık bine çıktı. Artan bilimsel kanıtlar ışığında doğa eksikliği bozukluğunun nelere etki ettiğini de daha çok görmüş olduk.


Çalışmalar doğadan uzaklaşmanın:

· Duyuların kullanımının azalmasına

· Obeziteye

katkıda bulunduğu göstermektedir.


doğa eksikliği

Ayrıca araştırmalar doğa eksikliğinin ekolojik okuryazarlığı zayıflattığını öne sürmekte. Bu sorunlar, daha geniş anlamda, "hareketsizlik salgını" olarak adlandırdığımız durumla bağlantılıdır.


Doğa eksikliği bozukluğunu tersine çevrilebiliriz.


Son araştırmalar, doğa deneyimi kaybolduğunda neyin kaybolduğuna değil, kentsel yerlerdeki yakın doğa da dahil olmak üzere doğal ortamlara daha fazla bulunarak kazandıklarımıza odaklanmakta.


Doğa deneyimlerinin insan gelişimi üzerindeki etkisini daha iyi tanımlamak için daha fazla araştırma gerekli. “Ormandaki Son Çocuk”un yayınlanmasının ardından, çocukları doğayla yeniden buluşturmak için çalışan kişi ve kuruluşları teşvik etmek/desteklemek için Children & Nature Network kuruldu.


Çocukları, aileleri ve toplulukları doğal dünya ile daha çok buluşturmaya ve doğal dünyayı tanıtmaya yönelik uluslararası harekette öncü bir rol üstlenerek, eğitimciler ve kuruluşlar arasındaki kritik bağı güçlendirmeyi ve sağlık alanında gelişmeyi amaçlamaktalar.


Erkek çocuklarının kız çocuklarına göre doğada bulunuşlarının top oyunları gibi hareketli aktiviteler ile daha aktif kaldığı gözlemlenmekte, kız çocuklarının da dışarıda vakit geçirmeye teşvik edilmeleri ergenliklerinde de bedensel olarak aktif kalmalarını sağlayacaktır.


Richard Louv’un 2011 tarihinde yazmış olduğu “Doğa İlkesi: Sanal Çağda Hayatla Yeniden Bağlantı Kurmak” , "Günlerimiz ve gecelerimiz teknoloji kadar doğayla iç içe olsaydı, hayatlarımız ve çocuklarımızın hayatları nasıl olurdu?" sorusuna dair bir bakış sunuyor. 2015 yılında tamamlamış olduğu "Vitamin N" adlı kitapta ise, bireylerin, ailelerin ve toplulukların günlük yaşamlarına daha fazla doğa bağlantısını dahil etmeleri için 500 yol önermekte. 2019'da yayınlamış olduğu son kitabı "Çılgın Çağrımız" ise hayvanlarla bağlantı kurmanın bizim hayatlarımızı nasıl değiştirebileceğini ve onlarınkini nasıl kurtarabileceğini araştırmaktadır.


sahil

Terapide de doğadan yararlanıyoruz


Hem EMDR'da hem de Şema terapide seans içinde ve seans aralarında hastaların kullanabileceği rahatlama yöntemi olarak güvenli alan çalışmasını sıklıkla uygularız. Hastalara güzenli hissettikleri veya huzurlu hissettiren bir alan hayal etmelerini istediğimde çoğunlukla yanıt ya sahil kenarı ya da bir orman olur. Aslında her birimiz en derinde doğaya ne kadar ihtiyacımız olduğunun, doğayla bağ kurmanın bizi ne kadar rahatlattığının farkındayız. Sadece imgeleme çalışması bile doğanın iyileştirici etkisini terapi odasına taşımakta.


Doğa ile mindfullnes'ı bir araya getiren Thich Nhat Hanh'ın nefes meditasyonunu gün içinde ihtiyacınız olduğu zamanlar denemeye ne dersiniz? Nefes alıp verişlerinizde kendinizi bir çiçek olarak hayal etmek, o çiçeğin yapraklarının siz nefes aldıkça geriye giderek daha da açıldığını hissetmek, imgelemek kulağa nasıl geliyor? Ne kadarına ihtiyacınız var ise; isterseniz sadece tek bir kısmını isterseniz tamamını, ihtiyacınız ya da vaktiniz doğrultusunda uygulayabilirsiniz.




DOĞA İLE NEFES ALMAK

(Thich Nhat Hanh)


Nefes alırım: kendimi bir çiçek olarak görürüm.

Nefes veririm: tazelenirim.


.......Çiçek......

........Tazelendim......




Nefes alırım: ben bir dağ olurum.

Nefes veririm: sağlam hissederim


......Dağ......

......Sağlamım......





Nefes alırım: durgun bir su olurum.

Nefes veririm: Her şey nasılsa öyle yansıtırım.


......Su......

......Yansıtırım......






Nefes alırım: içimdeki alanı görürüm.

Nefes veririm: özgür hissederim.


......Alan.......

......Özgürüm......


bottom of page