top of page

Evlilik ve Sosyalleşme

Evliliğin, sürekli sağlık ve yaşam süresini arttırdığı, mutluluğu teşvik ettiği ve finansal istikrara yardım ettiği gösterilmiştir. Yararından mıdır, alışkanlıklardan mı bilinmez, evlilik toplumun en küçük ve en yaygın kurumu olarak itibarını devam ettiriyor. Evlenenler asosyal oluyor korkusu evlilikten korkanların listesindeki maddelerden biri. Gerçekten öyle mi?


Günümüzde bireylerin çoğu, iş saatlerini eşlerinin varlığı olmadan meslektaşlarıyla geçirirken, eşlerinin varlığında aileleri ve yakın arkadaşları ile geçiriyorlar. Geriye eşler olmadan arkadaşlara pek vakit kalmayabiliyor hele bir de bireysel hobilere zaman ayrılmak istenirse. Bu durumda evlenenler asosyalleşiyor gibi bir görüntü ortaya çıkabiliyor.

boş yeni evli masası


İş dışındaki kişisel yaratıcılığını, ilgi alanlarını, "ben"i "ben" yapanı bireysel olarak korumak istediğinde, bireyler fedakarlığa en dış halkaya ayrılacak zamanla başlayabilirler. Kabuğuna çekilmekten ziyade "Beni korumak" olarak da bakılabilir. Aksi halde eşinin de arkadaşlarının da ona ait sevdiği şeyleri de kaybeder.



mavi sarı yeşil tabloda kişisel renkleri korumak sen ben biz
Ben, Sen, Biz

Ben ilişkileri bir tabloya benzetiyorum. Bu tablo öyle bir tablo ki; eşlerden biri mavi ile boyar, diğeri sarı ile. Arada renkleri karışır, açıklı koyulu yeşiller de çıkar tabloda, tablo zenginleşir, farklılaşır; sen ve benden biz çıkar. Ama eşlerden biri elindeki sarıyı bırakıp sadece eşinin mavisi ile boyarsa tabloyu, eşi sevdiği o sarıyı hiç görmediği yerde o tabloya daha bakmak boyamak istemeyebilir. İlişkilerde çekici olan benzerlikler ve kurulan ortaklıklar kadar, çift olarak farklıları da. Çifti aynı zamanda birarada tutan bireysel eksiklerini elbet bağımlı olmadan tamamlamak ve en nihayetinde tamamlamayı öğrenmek, Ben'in olmadığı yerde biz de olamaz.


Ek olarak birbirlerinin sosyal hayatlarında varlığını koruyan çiftler, genellikle evliliklerinden memnuniyetleri iyi, sağlık sorunlarını paylaşabilen ve ayrılma ihtimalleri daha düşük çiftlerdir. Memnuniyetin olduğu yerde daha çok kalmayı, o ilişkiye yatırım yapmayı istemek de doğal olabilir.


Sadece bireysel aktivitelere devam edebilmek için değil, romantik ilişkinin ve en nihayetinde evliliğin başlaması ile, aşkın nörokimyasal ve fizyolojik etkisi bireylerin dikkatini de birbirine yöneltir ve özellikle de ilişkinin ilk dönemlerinde çiftler sosyal çevrelerinden yatırımlarını çekerler. Zamanla çiftlerin dostluk ağları bireysel bazda küçülmeye ve ortak kümede toplanmaya başlar, çalışmalarla da bu durum desteklenmektedir.


Totale bakıldığında çiftlerin her birinin sosyal ağı küçülmeyebilir, eşler sayesinde eklenenler ile sabit de kalabilir. Arkadaşlık ilişkilerinin de insanlar gibi ömürleri, evreleri vardır; bazı ilişkiler olgunlaştıkça, yaş alıp değiştikçe ortak paydadan kaybeder, yürümez, ölür; bazı ilişkiler yeni doğar, bazıları serpilir gelişir, değişir.



dışarıda eğlenen bekar insanlar

Mesela hayattaki evrelerden biri olarak evlilikte, sıklıkla yeni evlenen bireylerden, gelmeyeceği beklendiği veya çifti rahatsız etmemek için bekar arkadaşlarının artık onları tekil olarak dışarı çıkmaya çağırmadıklarını duyabilirsiniz. Ayrıca evli bireyler artık bir partner aramadıklarından gece dışarı çıkmak, geç saatlere kadar partilemek gibi etkinliklere artık eskisi kadar ilgi duymayabilirler. Ya da yine bir hayat evresi olan çocuklu hayatta, çocuklu ailelerin rahat etmek için yine çocuklu aileler ile görüşmeyi tercih ettiklerini ya da çocuğu olmayanların çocuklu çiftlerle olmayı tercih etmediğini de fark etmiş olabilirsiniz.



Farklı olarak, çalışmalarda çocuklu çiftlerin, çocuklu olmayanlara göre önemli ölçüde daha az birlikte sosyalleştikleri ve daha az özel eş zamanı paylaştıkları görülmüştür.


helikopter ebeveynlik

Özellikle günümüzün moda terimleri "helikopter ebeveynlik" ve "proje çocuklar", çocuklu hayatın sosyalliğini pekala kısıtlayabilir. Evrenin çocuklar ve kursları etrafında döndüğü bir dünyada, işten ve evden kalan vaktin çoğunun çocuğun gelişimine adanması, çocuksuz her vaktin günah olması, çocuğun neredeyse bireyselleşmesinin, program yapabilmesinin ve tek başına vakit geçirme kapasitesinin önüne geçecek kadar kaliteli vakit takıntısına sahip olunması da çiftin hem başka arkadaşlarıyla zaman geçirmelerine hem de baş başa kalmalarına engel olur. Baş başa vakit geçiren çiftlerin, daha mutlu ve daha az stresli hissettikleri araştırmalarla da gösterilmiştir.


Bu bağlamda tek başına evlilik sosyal hayatı küçültür demek pek doğru olmayabilir; hayatın evreleri değiştikçe insanların ilişkilerde ortak paydaları, amaçları da değişir. Her halükarda, eğer bireysel bazda yeni ilişki girdisi olmazsa, yaş aldıkça kişinin sosyal ağı zamanla küçülür. O nedenle bireysel sosyalleşmenin azalması her şekilde hem bireyin hem de çiftin sosyal ağını küçültecektir.


Bazen de çiftler birlikte sosyaleşemedikleri için yalnız kalırlar. Genellikle bu durum birbirlerinin arkadaşlarını veya onların eşlerini sevmeme nedeniyle olur. Birbirlerinin arkadaşları ile grup olamadıkları için sadece başbaşa vakit geçirmeye başlayabilirler. Ancak evli bireyler, eşlerinin varlığının dışındaki sosyal etkileşimlere çok az ya da hiç katılmıyorlarsa, istemeden birbirlerini sosyal olarak kısıtlarlar ve sosyal özerkliklerini engelleyebilirler. Bazen bu durum, çiftlerde kıskançlık veya toplumsal normlar nedenli zorunlu bir kural gibi de işleyebilir, kısıtlanma daha fazla hissedilir olur.


Ayrıca ortak kümenin çok büyük olması, çiftlerin birbirlerine bağımlılığını arttırabilir çünkü bireysel olarak da kaynakları, sosyal destek sistemleri ve bunların kendileri üzerindeki etkileri ortak kümenin büyüklüğü ile orantılı olarak eş bağımlıdır. Olası bir boşanma veya ayrılık durumunda sosyal çekilmeye ve bireysel olarak zorlanmaya neden olabilir. Yani evliliğin başlaması değil, sonlanması kişinin kabuğuna çekilmesine neden olabilir. Tam da bu nedenle terkedilme şeması olanlar terkedilmenin önüne geçmek için, bağımlılar tek başına yetkin hissetmedikleri için, karşı tarafın bireysel sosyalleşmesine engel olacak kadar ortak zamanda talepkar olabilir. Ya da narsistler terkedilmenin yaratacağı narsisistik zedelenmenin önüne geçmek için gaslighting ile karşı tarafı yalnızlaştırırlar. Elbet bu senaryolarda olanlar, ortak arkadaşların çok olmasından, beraber sosyalleşmekten çok öte durumlardır.


Her ne kadar çalışmalar ilişki kalitesi için çiftlerin birlikte geçirdikleri zamanın önemine işaret etse de, bireysel sosyalleşme de ilişki için bir o kadar faydalı olabilir. Eşlerin bulunmadığı sosyal etkinlikler; aile veya arkadaşlarıyla evlilik ile ilgili sorunlarını dertleşebilme, cinsiyete özgü faaliyetlerde bulunabilme, bireysel hobilere vakit ayırabilme ve ilişkiye yeni konuşulabilecek materyaller sağlayarak besleyebilecek yeni perspektifler ve bilgi kazanımı için faydalı olabilir.


Bazen eşlerden birinin çok çalışması veya bireysel tekil aktivitelerine aşırı zaman ayırması nedenli ortak vakit kalmaz. İş ya da hobi, ilişki dışında aşırı odaklanan bireyin eşi sonunda tamamen bireysel sosyalleşmeye başlayabilir. Bazen de başbaşa zamanlar dışında zaten ilişkinin başından beri ayrık sosyalleşilir. Tablo örneğiyle açıklarsak; çiftler ağırlıklı kendi renklerini karıştırmadan kullanır olur, kesişimler azalır, hatta başbaşa zamanlar da bittiğinde bir bakmışsınız ortak yeşiller kaybolmuş herkes kendi tablosunu boyuyor.


Neden iş, bireysel aktivitelerin çokluğu ya da bağımsız sosyalleşme, ne neden olursa olsun, çiftlerin birlikte sınırlı vakit geçirmesi çiftin birbirinden uzaklaşmasına hatta kopmasına neden olabilir. Dışarıdan gelen malzeme bol olsa da, çiftin yeni bilgiyi işlemleyecek zamanı yoktur. Sosyal ilişkilerde, etkileşime girilen insanların kim oldukları ve bu etkileşimlerin sıklığı, süresi ve yoğunluğu, kişinin yaşam süresi boyunca kişisel gelişimin nasıl etkileneceğini de belirler. Çiftler zaman içinde farklı evrilebilirler, bir bakmışsınız bir yabancı ile evlenmiş gibisiniz. Çalışmalar da yoğunlukla ayrı sosyalleşen çiftlerin ayrılma ihtimallerinin daha yüksek olduğunu desteklemektedir.


Evli bireyler eşlerinin dışındaki kişilerle sosyalleşirken (eşleri bu kişileri tanısın ya da tanımasın) eşlerinin yanındayken olduğundan sıklıkla farklı davranırlar. Aslında bu çok da şaşırılacak bir durum değildir. Hepimizin farklı sosyal çevreler için farklı maskeleri vardır. Örneğin işte altımızla üstümüzle olan ilişkilerimizde, ailemizin yanında, büyük aile içinde ve arkadaşlarımızın yanında da farklı davranırız; farklı kelimeler kullanabilir, farklı bir tutum içinde olabiliriz. Bazen eşler bunu samiyetsiz bulabilir, bu farktan dolayı kendi ilişkisinin gerçekliğini sorgulayabilir. Hepsi benliğin farklı halleridir aslında ve topluluk içinde kabul edilmek için olduğundan farklı davranılmıyor ise, her halin yaşanmasına ihtiyaç vardır.


evlilikte sosyalleşme


Velhasıl çiftlerin birbirlerinin sosyal hayatlarında varlıklarını sürdürmeleri, ancak bireysel tekil aktivitelerine de zaman ayırmaları, başbaşa sevgili olarak geçecek vakitlere özen göstermeleri, çocuk varsa çekirdek aile olarak zaman geçirmeleri, eşleri olmadan da sosyalleşmeye devam etmeleri, yeni gelişen çevrelerinden arkadaşlar edinmeleri ve mümkünse bunu ortak çevrelerini de geliştirmek için kullanmaları, mutlu bireyler, mutlu evlilik sağlar.

bottom of page