top of page
Depresyondaki hasta ne zaman hastaneye yatmalıdır?
Ne zaman doktora başvurulmalıdır? 

Söz edilen belirtilerin hepsinin aynı kişide ortaya çıkması gerekmez. Belirtilerın şiddeti kişiden kişiye değişebilir.

  • Belirtiler en az iki hafta süreyle, neredeyse hergün, günün büyük bir bölümünde devam ediyorsa

  • Belirtiler kişide belirgin bir sıkıntıya sebep oluyorsa

  • Toplumsal, mesleki (iş ya da okul), sağlık ve ailevi alanlarda işlevsellik bozuluyor ya da olağan gibi gözükse de kişinin büyük bir çabasını gerektiriyorsa

  • İntihar düşünceleri mevcutsa

  • Beraberinde tıbbi başka bir hastalık da mevcutsa (Tansiyon, Diyabet, İnme, Kalp Krizi, Kanser vb. , mevcut hastalığın seyrini şiddetlendirebileceği gibi, kullanılan ilaçlardan da kaynaklanıyor olabilir)

  • İleri yaşta başlangıç mevcutsa

  • Sevilen birinin kaybından 2 ay sonra hala belirtilerin şiddeti hiç azalmadıysa, geçen süreden bağımsız olarak kişi özsaygısını yitirmeye başladıysa veya aşırı suçluluk duyguları eşlik ediyorsa

​​

Bir psikiyatri uzmanına danışılması gerekir.

Depresyon nasıl teşhis edilir?

Psikiyatri uzmanı tarafından konulan doğru tanı, başarılı tedavinin ilk adımını oluşturur. Depresyon sanıldığı kadar basit bir hastalık değildir. Özellikle bipolar (iki uçlu) bozuklukta görülen depresyonlardan ve şizofreni başta olmak üzere psikozlarda görülen depresyonlu ruh halinden ayırt edilmediği takdirde tedavi başarısız olacaktır. Tersi durumda da sakıncalar mevcuttur. Yani depresyon söz konusu olmadığı halde yanlış tanı konulması ve gereksiz ilaç tedavisi verilmesi de istenmeyen durumları ortaya çıkartabilir.

 

En sıklıkla yapılan yanlış, psikiyatrik hastalıklar dışında herhangi bir rahatsızlığı için diğer hekimlere başvuran hastalara, örneğin sıkıntı ve uykusuzluk için bir depresyon ilacının yazılması ve hastanın psikiyatri uzmanına gönderilmemesidir. Psikiyatri hekimleri tarafından görülmeyen hastalarda, isabetle depresyon tanısı konulması ve hastalığın başarı ile tedavi edilmesi mümkün değildir. 

 

Psikiyatri uzmanı tam bir tıbbi değerlendirme yapacak, sizin ve ailenizin psikiyatrik geçmişi hakkında sorular soracaktır. Düşüncelerinizde ya da davranışlarınızdaki değişiklikler ve ruh haliniz, uyku ve yeme düzeniniz, ilişkileriniz, işiniz ve hayatınız hakkında sorular sorup psikolojik bir testten geçmenizi isteyebilir. Kan testi, röntgen veya diğer laboratuvar testleri  ile depresyon tanısı  konulamaz. Bununla beraber, doktorunuz depresyona benzer belirtiler gösterebilecek başka bir durum olup olmadığına açıklık getirmek için bazı kan testleri isteyebilir. Örneğin, hipotiroidizm depresyonla benzer belirtilere sahiptir. Alkol kullanımı veya bağımlılığı, bazı ilaçlar, felç veya yasa dışı ilaçların kullanımı da depresyon belirtilerine neden olabilir.

Depresyondaki hasta ne zaman hastaneye yatmalıdır?

Depresyon tedavisinde hastaların yatırılması genellikle gerekmez. Ancak aşağıdaki özellikleri taşıyan hastaların yatması gerekebilir:

  • Ciddi intihar düşünceleri olanlar

  • İntihar planları yapanlar

  • Ciddi intihar girişimi olanlar

  • Kendine ve çevreye zarar verme eğilimi olanlar

  • Gıda ve sıvı reddi olanlar

  • Ayaktan tedaviyi sürdürme güçlükleri

  • Psikotik özellik gösterenler

 
Yasta depresyon yaşanması normal midir? Ne zaman bir uzmanın görüşü ve/veya yardımı  alınmalıdır?

Önemli ve sevilen yakın bir kişinin ölümü ile ortaya çıkan yas belirtileri depresyona çok benzer. Birkaç haftadan birkaç aya dek sürebilir. Genellikle 2-6 aylık bir süre içinde yatışmaya başlar. Ancak yaşanan tablo yastır, her yasta depresyon görülmez.  Kaybın ardından 2 ay sonra hala belirtilerin şiddeti hiç azalmadıysa, toplumsal, mesleki (iş ya da okul), sağlık ve ailevi alanlarda işlevselliği bozulmaya başladıysa, geçen süreden bağımsız olarak kişi özsaygısını yitirmeye başladıysa, kendini güçsüz yetersiz, yaşamı anlamsız görmeye başladıysa  veya aşırı suçluluk duyguları eşlik ediyorsa yasın ardından bir depresyonun geliştiği düşünülür. Yasın ardından depresyon %5 oranında görülür. Yasa depresyonun eşlik ettiği düşünülüyorsa kişinin mutlaka bir uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerekir.

 
Depresyon tekrarlar mı?

Depresyon yineleyici bir hastalıktır. Daha önce tekrarlamış olması tekrarlama olasılığını arttırır. Akut atak geçirenlerin % 15 kadarında depresyon süreğenleşme eğilimi gösterir. Yineleyici depresyonlar kadınlarda daha sıktır. İlk depresif ataktan sonra yeni bir atak geçirme olasılığı % 50-60 arasında iken, bu oran 2. ataktan sonra % 70’e, 3. ataktan sonra % 90’a kadar çıkmaktadır. Yeni atakların engellenmesi ve var olan atağın iyileştirilmesi ancak tedaviyle mümkündür.

Depresyonda yineleme için risk etkenleri:

  • Depresyon iyileştikten sonra kalıntı belirtilerin varlığı

  • Daha önce depresyon geçirmiş olmak

  • Kronik depresyon (Distimi)

  • Ailede Duygudurum bozuklukları tanılı bireylerin bulunması

  • Depresyonla birlikte Anksiyete ve Madde kullanım bozukluğu görülmesi

  • Depresyonun 60 yaş üzerinde başlaması

 

Depresyonda olan kişiye nasıl davranmalıyım?

  • "Ne sorunun var?" yerine “Son zamanlarda iyi görünmüyorsun, yeterli uyumuyorsun , iyi misin ?” şeklinde yavaş yavaş konuya girin.

 

  • ​Öncellikle yakınınızın kendi durumuna karşı farkındalığını, belirgin davranış değişikliklerinden ya da bedensel belirtilerinden bahsederek arttırın.

 

  • İyi bir dinleyici olun. Sorunlarını konuşması için onu destekleyin. Size sorunlarını anlattığı zaman “Kafana takma” diyerek rahatlatmaya çalışmayın. Çünkü sorununu ciddiye almadığınızı düşünebilir. Daha çok içine kapanabilir.

 

  • Onu anlamaya çalışmak, sabırlı olmak, ilgi göstermek, duygusal destek vermenin parçalarıdır. Onun dışavurduğu duyguları olduğu gibi kabul edin.

 

  • “Herşey senin elinde, çabalarsan geçer” sakın demeyin. Kimse depresyona girmeyi ya da düzelememeyi kendisi seçmez. Depresyon bir irade sorunu değildir, nöroendokrin dizgede bozulmayı da içeren bir beyin hastalığıdır.

 

  • Hastaya bir şey telkin etmeden onu nötr bir şekilde anlamaya çalışın. Yapılması gerekenleri o da biliyor ama davranışı başlatamıyor. Ufak planları onun için yapabilir, başlangıç için ona eşlik edebilirsiniz. Yapamayacak gibi hissediyorsa aşırı ısrarcı olmayın. Israrcı olunması, başarısızlık duygularının artmasına neden olabilir.

​​

  • Hasta numarası yapıyor veya tembel diye suçlamayın. Zaten depresyonda olan kişi kendine haksız birçok etiket yapıştırır. Bu şekilde söylemler kişinin kendine güvenini daha da sarsar.

 

  • “Birçok insan senden daha kötü durumda, şükretmen lazım” gibi cümleler suçluluk hissini ağırlaştırabilir. Bunun yerine eskiden baş edebildiği olumsuz olayları ve sahip olduğu gücü hatırlatın. Eskisi gibi olabileceği konusunda umut verin.

  • Depresyondaki kişiye değer verdiğinizi gösterin. Bu dönem için karşılıksız sevgi ve şefkat gösterin. Bunu kredi gibi düşünün, şu anda ödeme yapamayacak durumda.

 

  • Yardım etmek istiyorsanız yapabileceğiniz en önemli şey, yakınınızın doğru teşhis almasını ve tedavi edilmesini sağlamaktır. Depresyonu geçer diye bekleyip, sorunu ertelemeyin.

 

  • Eğer tedavi görmüyorsa, bir uzmandan yardım alması için cesaret verin. Kendi almıyorsa psikiyatri uzmanından,  onun adına randevu alabilir ve oraya kadar ona eşlik edebilirsiniz.

 

  • Ama eğer psikiyatra gitmeyi kabul etmezse güvendiği aile doktorunuzu veya sıradan bir check-up önerebilirsiniz. Böylece şikayetlerinin depresyondan kaynaklandığını doktordan duyabilir ve kabul etmesi daha kolay olabilir.

 

  • Doktora gittiyseniz ilaç tedavisi verilmiş olabilir. Kişiye ilaç alma saatlerini hatırlatmak ve önerilen değişiklikler için ortam yaratmak ona yardımcı olacaktır. Mümkünse başlangıçta ona eşlik etmeniz faydalı olabilir.

 

  • Hobiler, spor, yürüyüş, dini ritüeller veya kültürel/ sosyal etkinlikler gibi daha önceden kişinin zevk aldığı aktivelere katılması için onu teşvik edin ama ısrarcı olmayın. Yapamadığı faaliyetlerle ilgili terapisti ile konuşması için teşvik edin.

 

  • Depresyon tedavisi uzun soluklu bir tedavidir. Depresyondaki kişi iyi hissetmeye başlasa bile doktorunun önerdiği süre boyunca ilaçlarını düzenli kullanması için destekleyin. İlaç kullanımını yarım bırakan ve sonrasında şikayetleri tekrarlayan birçok insan yakınlarından “Bu ilaçları daha ne kadar kullanacaksın?” sorusunu duyar. Gereğinden uzun kullandığını düşünüyorsanız bu soru yerine doktoruna düzenli gitmesi ve doktor kontrolünde ilaç kullanması konusunda yardımcı olun.

 

  • Olumsuz herhangi bir davranışını gördüğünüzde iyi niyetli bile olsa "Bugün ilacını aldın mı" şeklinde sormayın. Hastalığı ile onu etiketlemeyin.

 

  • Uyku düzeninin depresyon tedavisinde çok önemli olduğundan, erken kalkmasına ve günlük hayatını programlamasına yardımcı olun. Yardımı olacaksa bir süreliğine siz de aynı rutine göre yaşayın.

 

  • İlaç kullanmayı yan etkileri nedeniyle red edebilir. Herhangi bir yan etki yaşadığında doktoruyla iletişim kurması için destekleyin. Gerekirse siz iletişim kurmaktan çekinmeyin. Zamanla azalarak geçebilecek korkulmaması gereken olağan yan etkiler olabilir, bunları danışarak hastanızı rahatlatın. Gerekirse doktorunuz doz ayarlamasını veya yan etki gidermek için ilaçların yeniden düzenlenmesini düşünebilir.

 

  • İntihara ilişkin işaretlere dikkat edin. Ölümle sonuçlanan intihar girişimlerinin %80’inde açık ön belirtiler bulunmaktadır ve yine %80’i daha önce bu düşüncelerinden bahsetmiştir. İntihar ile ilgili konuşmalar oluyorsa ciddiye alın ve doktoruyla mutlaka görüşün. Vasiyet yazma, vedalaşma, borçlarını kapatma gibi ölüme hazırlık denilebilecek davranışlarda dikkatli olun.

Depresyon nasıl teşhis edilir?
Depresyonda olan kişiye nasıl davranmalıyım?
Depresyon tekrarlar mı?
Yasta depresyon yaşanması normal midir?
bottom of page